Beni Oyala * Mehmet Sadık Kırımlı

masada duran yüzünü sevdim dünbakışların beni arıyordu sanki odadabugün saçlarımı okşayıp geçen serçepek küçüktü ama yağmurunu sildigözlerimin dupduru avlusunda özlemkuşlarını uçurdu uzaklara hadi koy dudaklarını mektup zarfınakoy utanmayalan da olsa sev beni biraz oyala

Su * Mehmet Sadık Kırımlı

güneşe bakan bir yudum suolduğum doğru, ateşe düştüğüm de… zamanı sızdıran testiyle zikzakçizen ırmak benim yakın komşumçat kapı terliyoruz. uzaklardançırılçıplak yanınıza geliyorum diyortanıdık bir dünya elini tuttuğum hayat koparınca ipliğinişaşırıyor vaktin pusulasını saatneresinden baksak çocuk tedirginliği vargöğün yüzünde isyanakalkışacak diye bekliyoruz bulutları hâlâ uykusu kaçmış…

Ağacına Küsen Yaprak * Mehmet Sadık Kırımlı

uyandımki; ağaçlarda soyunan bir eylül varkapısı aralık kasım yoldayalnızlığına sığınmışken rüzgâr, kırıkbir pencere olduğumu anladım yüreği avucunda olan kadınların bakışındahenüz anlaşılmayan güzdü odalarpas içindesaçak altları sokaklar elele tutuşanyoksul ve kavruk yüzlü çocuklardıparmağımın birini onlara bıraktım salonlara sığmadı arsız ölümboşluğun ortasına düşerkenyüreğin avazıoturup düşündüm kaç kış,…

Kekre * Mehmet Sadık Kırımlı

hayatla,uzun koşuya çıkmış minik bir zerreydiniz.bir gövdenin teri olmanızı önermiştim size,olmadı. azgın deniz çekmişti uyaklarını üstünüzden.hani ayaza serdiğiniz ıpıslak sözcükler vardı ya; üstüne giydirdiğiniz elbiseydi dilinize.keskindi sözleriniz, (tenimde yara).oysa dokunup geçtiğim ince gövdenizlekuytu bir gölgeliğe serinliktiniz.“sersefıl” halimle yoktu ki kimsem;“yaz bitiminde” hangi yaz gelecek diyeaçmasını…

Hüzün… * Mehmet Sadık Kırımlı

orada ıslanmış çimenlerin üstündeoturup duruyor bıraktığınız hüzünuzun boylu yolunşakaklarına kar yağmış ağaç gibisağa sola bakınan aklınızyaprak döküyor bu olumsuzluğa “hüzün şakaya gelmez” diyor, eşiklerdeuzayıp bekleyen o derin suskunluk, kalkıp gidersözcükler artık bir şey anlatmıyor bizebak işte çıkıp geldiağzı olmayan testiden su içen örümcekürkek bir gölge…

Zeytin Tanesi * Mehmet Sadık Kırımlı

gözlerin iki zeytin tanesisonsuza açılan iki pencere ağzın ve dilinbiri kış, diğeri baharyepyeni birer ev geçip yerleştin içinemevsimlerin sevindimbütün ağaçlar uçuştukuştu işte; kuştu! susadı uçan çocuklarsus kesildim, susss… iki zeytin tanesiydi gözlerinalıp eve getirdimbir dilim kavun ve beyaz peynirle oturup bir kadeh rakıyabir dünya meze…