* İsmail Uyaroğlu Yaşam Öyküsü

İsmail UYAROĞLU (1948- )1948'de Balıkesir?de doğdu. İstanbul Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümü'nü bitirdi. Kahramanmaraş, Malatya, Kars ve İstanbul?da edebiyat öğretmenliği yaptı. Öğretmenlikten ayrıldıktan sonra bir süre düzeltmenlik yaptı. yayınevleri ve reklam şirketleriyle, Cumhuriyet gazetesi ve Yazko?da çalıştı. Halen bir reklam şirketinde metin yazarlığı yapıyor.1960 sonrası toplumcu…

Gökyüzü ve Şiir * İsmail Uyaroğlu

Bir kelime gelir, sürtünür, yoklar beniAnlarım, bir şiirin elçisidirBırakır hemen elimdeki işi, sokağa çıkarımBakarım, günlerdir içimi sancıtan şiirOrda, esinimi ışığından süzdüğümSonsuz göğün altındaBana incecik gülümsemektedir

Henüz * İsmail Uyaroğlu

Depreşti yine karanlığınSaat sıfır iki, mekân MaltepeMaltepe'de tenha bir evDüzeltirim, ev değil, E(v) tipi hücreYüzüyor kendi derisiniKasette Kurt CobainUluyor gökte ayVe uluyor aya karşı acın Hadi bir kafiyeyle bitirelim:Bulunmadı henüz ilacın Kedileri Severken Ağlayınız /Toplu Şiirler adlı kitaptan, 2007

Kedileri Severken Ağlayınız * İsmail Uyaroğlu

Kedim ve benÖlüyoruz yavaş yavaşKarşılıklı, köşemizdeElenirken eleğinde sıkıntının saatlerMutad olduğu üzre Bazen o benim kucağımdaBazen ben onunAvutuyoruz birbirimiziÖzlerken aynı şeyleri gizliceNasıl tırmalardık hayatıBir zamanlar şehvetle Gittikçe bozuluyor yazım benimBozuluyor resmi onun gittikçeYaptığı eskiden özenleDöşemelerine koltukların, kanepelerinEsin geldikçe pençeleriyle Derim ki benKedileri severken ağlayınızBeyaz değil aslında…

Lütfen Öldürün Beni * İsmail Uyaroğlu

Lütfen öldürün beniİyi insanlar, hayırseverlerBeceremiyorum kendim, korkağın tekiyimÇocuklukta sevdiğim kız da korkardıAma babasından, oysa garip bir berber Acıyarak bakıyor bana kedim bileGecenin üçü, elimde rakıLütfen öldürün beniKimin aklına gelirBu vakitte çocukluk aşkı Annesi koketin tekiydiSanırsın Parisli bir madamBakmaz berber karısı olduğunaNereye gitse elinde bir yelpazeÜstelik…

Necip Fazıl * İsmail Uyaroğlu

Doğumunun 100. yılı dolayısıyla Karanlıkta görkemle açanSimsiyah sancıyarakSonra da ürküp rengindenTövbe edip kapananVe kendini yolan zakkum Kurtulmak için içindeki burgaçtanRuhunu Tanrıya satan MefistoCinnetten cenneteYatay geçiş yapanLanetli bungun, “çile” mahkûmu Karanlık ve şehvetli yağmurGibi yağdı Türkçeye Varlık, Temmuz 2005

Uçuş * İsmail Uyaroğlu

Anlaşılmaz birisinArkadaşlık edebilir şiirindeKirden keçeleşmiş tüyleriBir sokak köpeğiyleYalanan durmadanTemizlik hastası bir kediSıradan, basit birisinRakı içersin yalnızO da salaş meyhanelerdeBilmezsin neye benzer brandyBunun için işteAnlamaz hiçbir seçkin zatRezilliğiniSerserisin de denebilirMilli bir duyguyla işersin sokaklaraGece üçtenVe bir büyükten sonraTuna Nehri marşını söyleyerekTa-ra ti-ra ta-ram ti-ramİçli birisin de…

Aşk ve Şiir * İsmail Uyaroğlu

Elin elimdeyken okuduğum şiirYüzünü ışığıyla yıkayıpKayınca ürpertilerleBoynunun saydam ipeğindenBeyaz, hülyalı göğsüneUsulca uyanır memelerin Şiir mi aşkın çocuğuSevgilim, aşk mı şiirin?

Cehennev * İsmail Uyaroğlu

Baksan dönüp ne zamanO günlereAlev alevTepenin eteğindeki o evVe oturmuş içinde bir çocukYaralı, mahzunUslu uslu yanıyor Ordan kalma işteKimse bilmiyor, o cehennevdenŞiirindeki bu kor

Ömrüm,bana Bağışla Bu Şiiri * İsmail Uyaroğlu

Büyük bir şiir yazmak istiyorumPatlayan bir fırtınanın ardındanKayalardan fışkıran hayatGibi büyülü ve vahşiÖmrüm, bana bağışla bu şiiri Kumsalı döven denizlerdenNasıl beyaz ve inceKöpükler doğarsa, öyleBeyaz ve vahşiVahşi ve inceÖmrüm, bana bağışla bu şiiri Bileğimden hışımla doğanKelimelerin güneşiAydınlatmalı birden yangın hızındaHayatın gölgeli, kuytu yerleriniÖmrüm, bana bağışla…

Şimdi Yoksun * İsmail Uyaroğlu

Bir zamanlar öyleydiDiyelim duruyordun bir ağacın yanındaKış oluyordu diyelim, tek yaprak olmuyordu dallardaŞimdi kimse inanmaz buna amaÇiçekle donanıyordu ağaç bir andaKuşu bile oluyordu hatta Değdiriyordun diyelim parmağınıHüzne yavaşçaEriyip rengârenk bir uçurtmaOluyordu o anHüzün dokunmanla Diyelim bakıyordun ağlayan bir çocuğaDonup kalıyordu gözyaşları çocuğunAkarken yanağında Bir zamanlar…

Ölüm Hayatı Kuşatalı Beri * İsmail Uyaroğlu

Kül yağıyordu göktenKül renginde güneşİki şey örtüyor kırlarıKül ve leş Nereye uzatsam elimi dağılıyorBütün eşyalarda ölümün tozuAynı anda yakıyor genizleriÖfkenin ve gözyaşının tuzu Kimi kanla besleniyor kelimelerinKimi kelimeler paslıNe kadar kafiyesi varsa hayatınHepsi de ölümle cinaslı Ve ölüm hayatı kuşatalı beriİki şey yan yana gelişiyor…

Özlem * İsmail Uyaroğlu

Usul, sessiz arkadaşım benimÖzledik seniSusarak söylerdin çoğu şeyiKonuştuğunda da yeri gelipUsulca havalanır sözlerindenYumuşacık konardı sohbetimizeİçtenliğin sıcak kelebeğiÖzledik seni Ve biliyorum kiSen de bizi özledinKitapların ve hayatın giziniUstalıkla çözmeyi bilen Hasan'ıGeveze ama güvenilir Nevzat'ıYorulmak bilmez, çalışkan Musa'yıKaytarıcı Ahmet'i, özverili Cahit'iHer işe gülümseyerekOlur diyen Süleyman'ıHiçbir işe olur…

Sevişken * İsmail Uyaroğlu

Bakıyorum: önünüzAncak şu söylenebilir bir şiirdeKaranlık ve sessizŞey diyecektimSevişir misiniz? İşte gece, işte çılgınlığımVe insan isteyebilir bazenBazı şeyler: şeyinizHadi kanayalım birlikteİnce ve sonsuz beliniz Çünkü sabırsızımÇünkü sabırsızVe konuşkan memelerinizDeğince dimdik oluyorlar hemenTenime teniniz Çok eskiden birine söylemiştimSize de söylüyorumİnsan sevişecekse eğerYatağa çıplak girmeliÇıplak yerleriniz

İç İçe * İsmail Uyaroğlu

Koynumdasın, zorluyarak bendini beyazlığınÇağıldıyor çırılçıplak yanımda Dolaşıyor dikenli bir telOkşarken ateşini, akkor halinde kanımda Soluk soluğa kalıyor koşarken çılgın gibiYitirmiş yolunu ceylanın ormanımda Çıldırıyor sularımız gitgide kabararakSavrulurken tufanın tufanımda Ve peşpeşe patlamalar, peşpeşe, peşpeşeSenin kraterinde, benim volkanımda Karışırken birbirine taşar ırmaklarımızEriyor iç içe mercanın mercanımda

Uçurum * İsmail Uyaroğlu

Şiir uçurumdurVe çiçekten bir köprüGeçer üstündenGerçeğin kıyısına uzananDüş kıyısından Kimi ulaşır karşıya uçar gibiKimi ulaşamaz, düşerKimi de boşlukta asılı kalırDüşerken tutunabilirseBir kelimeye eğer İSMAİL UYAROĞLU