Bir Mapushane Türküsü * Hasan İzzettin Dinamo

Bir Eyüp sabrıyla bekledimSabahı olmayan gecelerde.Gül dalları yerine demir çubuklar vardıMünzevi münzevi pencerelerde.Dört uzun yıl boyuncaDışarda koskoca bir doğaBaştan çıkaran kokularıylaDoldurdu yolları. Her bahar göğün kapılarındaŞarkılar okudu tarla kuşları.Apak bulutlar geçti habersizÂşıklığımdan, şairliğimden.İlkyaz yağmurları bensiz yağdıVe ebemkuşağı açtı bensiz. Bir Eyüp sabrıyla bekledimPis kokulu gübreliğinde…

* Hasan İzzettin Dinamo Hayatı

Hasan İzzettin DİNAMO (1909-1989) 1909'da Trabzon'un Akçaabat ilçesinde doğdu. Sivas İlköğretim okulunu bitirdi. Malatya ve Adıyaman?da iki yıl öğretmenlik yaptı. Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü?ne girdi. Son sınıfta öğrenciyken yasadışı siyasi eylemlere katılmakla suçlanıp tutuklandı ve 4 yıla hüküm giydi. Üniversite eğitimini tamamlayamadı. Cezaevinden…

Yirmibirinci Yüzyılın İnsanlarına Şiirler * H.izzettin Dinamo

I Bir Eyüp sabrıyla bekledimSabahı olmayan gecelerde.Gül dalları yerine demir çubuklar vardıMünzevî-münzevî pencerelerde. Dört uzun yıl boyuncaDışarda koskoca bir doğaBaştan çıkaran kokularıyla doldurdu yolları.Her bahar göğün kapılarındaŞarkılar okudu tarla kuşları. Apak bulutlar geçti habersizÂşıklığımdan, şairliğimden,Bahar yağmurları bensiz yağdıEbemkuşağı açtı bensiz. Bir Eyüp sabrıyla bekledimGübreliğinde günlerimin,İnsanlar…

Sonnet * H.izzettin Doğan

Yürüyorum kara toprağın ıssızlığındaSeni nice göresim geliyor, Amarillis'im.Ben, aydın bir insan eski bir çoban kılığında,Sen yaşadın diye geliyor bu yerleri öpüp sevesim.Seyrederim geceyarılarına dek yıldızlarıKimin şerefine donanmış derim bu gökyüzü?Hep böyle sensiz mi geçecek bu cennet yazları?Hep böyle sensiz mi yolcu edeceğim turnalarla güzü?Yeşil yollarında…

Meydan Okumak * H.izzettin Doğan

Bizde neden ağlayan bir Fuzulî çıkmışŞimdi anlıyorum bunu derinden.Kaç Fuzulî, Fuzulî olmadan önceKahrolup gitmiştir üzüntülerinden. Öyle çekmişim kiArtık benden sonraBirkaç satırımın yaşaması bile bana vızgeliyor.Artık bahçemdeki yemişlere ne güleryüzlü bir dost ne hırsız geliyor. Demek, diyorum, bu duruma gelirmiş budana budana bir şair.Ölümsüzlüğe sırtını dönmüş…

İnsanın Kahpesi * H.izzettin Dinamo

İnsanın kahpesi,Ne arslana, ne kaplana benzer.İnsanoğlunun kahpesi,İlk bakışta sana bana benzer. İnsanoğlunun kahpesi,Arslandan, kaplandan yırtıcı.İnsanoğlunun kahpesi,Her yanda haklı, her işte haklı,Hem de gürültücü, patırtıcı. Onca sıfırdırDoğanın her güzel yarattığı,Ya da sanatçının her güzel dediği,Dana beynini beğenmezİnsan beynidir yediği. Sabrımızı yer kıtır kıtır çerez yerine.Cellattan bile…

Halkım * H.izzettin Dinamo

Türkiyeli'm, türküm, benim garip halkım,Her zaman görmek istedim seni mutlular mutlusu,Bu dünya güzeli yurdumdaSıra dağlar gibi felaketler sana kurdukça pusuAğulu dizelerle dolup taştı şarkım. Ulusun döktüğü gözyaşınınAğusu mermeri deler de geçer.Kanlar geçer damar damar mermerden,O, isterse canlanıp yürür mermer. Meyhanelerde içen şairlerinElbette, saygıya değer tasaları.Söyle,…

Onbirinci Sonnet * H.izzettin Dinamo

Kendimi varisi sanırdım şiir imparatorluğununBelki de bu yüzden ömrüm boyunca sürgünlerde gezdim.İçimdeki altın yeleli arslanı görmeseydi kanunBir canavar gibi gurbet gurbet böyle sürülmezdim. Güzel bir Türkiye hayali ve mutlu insanlarOturdu yazamadığım şiirlerime boydan boya.Katakomplardan kalkan düşüncelerin döktüğü kanlarÇaldı en uysal düşünceme bir kanlı boya. Dikildi…

Dokuzuncu Sonnet * H.izzettin Dinamo

Yağmur yağıyor, kış yağmuru şakır şakırGecekondumuz birkaç yerinden yine damlıyor.Üstümüz eski püskü, tel dolap tamtakırUmutsuzluk aç karga sesleriyle bizi selamlıyor. Pusmuş kilimin üstünde altın gözlü sarmanBir huzur müziği üflemede mırıltıları.Gürültüler kopmada evin ardında zaman zamanDağı çökertmekte üstümüze yağmur suları. İçiyoruz Şerife'nin yorgun eliyle koyduğu çayıIsınıyoruz,…

Yetmiş İkinci Sonnet * H.izzettin Dinamo

Sen bir dişisin, doğa gibi güçlü bir dişiNe güzel okşar insanı ekmek dağıtan ellerin.Pembe gül yaprağı tırnakların, apak fildişiParmakların altında soluk alır sevinç derin derin. Ardında günlük yemek kokusunu, çay fincanlarınınYeni tanımış bir durumun var eski bir düşü.Yeşil çimenlerinde uzanmak için aşk anlarınınİster bir kez…