Brüksel * Arthur Rimbaud

Regent BulvarıSevimli Jüpiter sarayına dekHorozibiği sahanlıkları -Biliyorum Sensin, Sahra maviniGetirip katan bu yerlere, tek tek! Onların da oyun alanları varGül, güneşin çamı, sarmaşık gibi;Karşıdaki küçük dulun kafesi. Şunlar hangiKuş sürüleridir! iaio, iaio! Eski tutkular var, evler var, durgunKöşkü, aşkla çıldırmış Deli kızınVe dalları var gülağaçlarının,Juliette?in…

Sabah Dileği * Arthur Rimbaud

İlkyaz, sabahın dördü, sürüyorYatakta aşkın derin uykusuTanla, kutlu akşamın kokusu Koruda buğulanıyor. Dülgerler şurda, şu büyük yerde,Üzerlerinde sadece gömlek,Hesperus Kızlarının güneşinde Çalışmaya başlamış bak. Köpükten çöl içinde, usulcaTavan kaplaması hazırlıyorlar,Şenlensin diye kentin görkemi Yapay gökler altında Bir Babil kralının uyruklarıBunlar, Venüs, bu büyülü işçilerBırak biraz…

Cassis Irmağı * Arthur Rimbaud

Bilmediği vadilerde yuvarlanıyor, Cassıs Irmağı. Nice Kargalar onunla çığrışıp duruyor, Meleksi sesleriyle: Rüzgârlar üstüne abanıyor Çamların devinimiyle. Yuvarlanıyor her şey, gizemli, hırçın Eski çağ kırlarından; Yüreğinden bahçelerin, burçların Akıyorlar kıyılara, duyulanÖlü tutkusudur gezgin şövalyelerin Ey yel, cana can katan! Bu geçide sevgiyle bakan yolcu Daha…

Krallık * Arthur Rimbaud

Güzel bir sabah, tatlı mı tatlı bir halkın içinde, onur-lu bir erkekle bir kadın bağırıyordu genel alanda: ?Dost-larım, ece olsun istiyorum bu kadın!? ?Ece olmak istiyo-rum!? Gülüyordu ve titriyordu kadın. Ermiş, sınavdangeçmiş dostlara sesleniyordu adam. Karşılıklı kendilerin-den geçiyorlardı. Ve, lâl rengi duvar kağıtlarının evler üstünde…

Eski * Arthur Rimbaud

Pan?ın güzelim oğlu! Çiçekler ve salkımlarla taçlı al-nının yöresinde gözlerin, değerli küreler, dönüp duru-yor. Şarap tortusu bulaşık avurtların çöküyor. Işıldıyordişlerin. Göğsün benziyor gitara, sarışın kollarında çalgısesleri. Çarpıyor yüreğin çifte cinsin uyuduğu karında.Gezin geceleyin oynatıp tatlı tatlı, o kalçanı, bu kalçanıve şu bacağını. (Çev.:Erdoğan Alkan)

Bottom * Arthur Rimbaud

Büyük kişiliğim için çok çetindi ya gerçek, yine de kendimihanımımın evinde buldum; kül rengi mavi, iri bir kuşolmuşum, kanatlarını akşam gölgeleri içinde sürüyerek tavanın silmelerine doğru havalanan. O tapılası mücevher-lerini, teninin başyapıtlarını taşıyan yatağın ayakucunda dişetleri mosmor, göğsünün kılları üzüntüden ağarmış bir ayıazmanı oldum, gözlerim…

Esrik Gemi * Arthur Rimbaud

Çığırtan Kızılderililer çarmıha germiş,Çakmış kanlı direklere yedekçilerimi;Kendimi özgür Irmaklara kapıp koyvermiş,Gidiyorum…sular alıp götürüyor beni. Ne İngiliz pamuğu, ne de Felemenk unu,Ne tayfa patırtısı, ne başka derdim kaldı.Bitirdi yedekçiler ahret yolculuğunu,Özlediğim yerlere yelkenlerim açıldı. Geçen kış öfke ile çalkalanırken sular,Çocuk beyinlerinden daha dilsiz, sağır, ben,Öyle koştum…

Çalınmış Yürek * Arthur Rimbaud

Üzgün yüreğim akıyor gemiye,Bir gevişlik tütün sarması gibi;Çorba artıkları yüzümde niye?Üzgün yüreğim akıyor gemiye;Ya bu kaba saba sözler ne diye?Adamların bu zevzek gülüşleri?Üzgün yüreğim akıyor gemiyeBir gevişlik tütün salyası gibi. Hep belden aşağı edepsiz laflarOnu nasıl baştan çıkardı, bakın!Dümende de o biçim resimler var,Sevişmeler, kalkmış…

Gönlümce Bir Kış * Arthur Rimbaud

O kıza…Küçük, pembe, mavi yastıklı kompartımanda Yola çıkacağız bu kış.Çılgın öpücükler yuvarlanacak her yanda İkimiz rahat, başıboş Akşamın gölgeleri sarkınca pencereden O kutların yüzünü,Ve o kara şeytanları görmemek için, sen Yumacaksın gözünü. Yanağın kaşınacak. N?oldu, böcek mi sokmuş?Yoo.. çılgın bir örümcek gibi küçük bir öpüş…

Doksaniki Ölüleri * Arthur Rimbaud

…Yetmişlerin fransızları: bonaparte?çılar, cumhuriyetçiler, 92?lerdeki babalarınızı anımsıyor musunuz, vbg… PAUL DE CASNAGNAC(Le Pays) Özgürlüğün o güçlü öpücüğüyle solmuş,Doksaniki, doksanüç yılında ölenler, sizİnsanlığın ruhuna ve alnına vurulmuşBoyunduruğu sizler kırıp parçaladınız; Acı çekerken bile acılarından büyük Yırtık giysilerinde aşkla çarpan yürekler,Ölüm sizi bozkırda topladı höyük höyükYeni bir…

Asılmışların Balosu * Arthur Rimbaud

Darağacı, balıkçıl kuşu, kara İblisin arık şövalyeleri Dans ediyor, dans ediyorlar orda Selahattin?in iskeletleri. Yüzleri buruşuk, küçük, kara kuklalarınÇekmiş sayın Belzebuth ipini, gökyüzünde,Şaklatıp alınlarında bir terlik altını,Oynatıyor, eski bir Noel ezgilerinde! Kara orglar gibi ince, uzun kollarınıDoluyor birbirine çarpışınca kuklalar.Bir zamanlar aksoylu hanımların sardığı Göğüsleri…

Güneş ve Ten * Arthur Rimbaud

Derin sevgilerin, yaşamın ocağı, GüneşBaygın toprağı kızgın bir aşkla öpen ateş,Vadide uzanınca insan görüp yaşıyorGelinlik kız gibi toprak kanla taşıyor;Bir elin kaldırdığı geniş göğüslerindenAkıyor tanrısal aşk,akıyor kadınsal ten,Köpürmüş besi suyu, ışıklar var içinde,Nice can hücreleri kaynaşıyor içinde! Ey Doğa?nın Anası! -Ey Venüs, ey Tanrıça! Nerde…

Sesliler * Arthur Rimbaud

A kara E ak,İ al,U Yeşil,O mavi:sesliler,Diyeceğim bir gün gizli doğumlarınızı da:Karanlık koylara,kara sineklere benzer A,O amansız pis kokular üstünde fır dönerler, Kır çiçeği,buhar,çadır beyazlığında E?ler,Benzer dik buzullarmızrağına,ak krallara;Gülüşüne İ,o güzelim,kızıl dudakların,kana, O pişman sarhoşluklar içindeki,o öfkeler; Çevreler U,yeşil denizlerin çalkantısı,Sessizliği onca otlakların,yüz kırırşıklıklarınınBastığı simyanın…

Tan * Arthur Rimbaud

Sarıldım yaz şafağına. Hiçbir şey kımıldamıyordu daha alnacında sarayların.Ölüy-dü su. Orman yolundan ayrılmıyordu alacakaranlığı konak yer-leri. Yürüdüm, diri ve ılık solukları uyandırıp; ve baktı değerlitaşlar, ve gürültüsüzce havalandı kanatlar. Şimdiden yepyeni ve solgun ışıklarla dolu bir patikada, birçiçek yaptı ilk girişimi ve adını söyledi bana….

En Yüksek Kulenin Türküsü * Arthur Rımbaud

Dönmeli, geri gelmeli,O sevdalar çağı. Dayandım nasıl daUnutamam bir daha artık,O korkular, kaygılardıUçup gitti göklere.Bir belalı susuzlukKabartıyor damarlarımı. Dönmeli, geri gelmeli,O sevdalar çağı. Bir çayır gibi tıpkıUnutulmuş bir kıyıda,Karamukların, günlüklerinÇiçek açıp büyüdüğü,O yabanıl uğultusundaKorkunç pis sineklerin. Dönmeli, geri gelmeli,O sevdalar çağı. Çeviri: İlhan BERK

Eskil * Arthur Rımbaud

Güzelim oğlu Pan'ın! Çiçekler, yemişlerle çevrili alnın sıra gözlerin, o biricik yuvarlar, dönüp duruyor. Esmer bir tortuyla gölgeli yanakların çukur çukur. Pırıl pırıl dişlerin. Bir gitara benzeyen göğsün, çınlamaları o sarışın kollarında akıp giden. O iki cinsin birden uyuduğu karın boşluğunda küt küt atıyor yüreğin….

Mutluluk * Arthur Rımbaud

Ey mevsimler, ey şatolar!Deyin kusursuz kim var? Ben de herkes gibi tuttumBüyülü mantığı denedim. Selâm Gal horozuna selâmSelâm her ötüşünde selâm Hevesten, arzudan oldumGörün sıfırı tükettim. Yedi bitirdi bu büyü beniTakat komadı, yok etti. Ey mevsimler, şatolar ey! Sıvışma saati, yazıkÖlüm saatidir artık. Ey mevsimler,…

DEMİRCİ'DEN * Arthur Rımbaud

(…)“Gözlerinizi açıp bakın şu Mutsuzlara,Vahşi güneş altında kavrulup al al yanan,İnsafsızca ezilen, alınları çatlayanMutsuzlara bir bakın! Pek sayın Burjuvalar,Onlar da sizin gibi insan. Lütfen şapkalarÇıkarılsın. Haşmetli! Gör, tanı bizler kimiz,Yeni büyük çağların büyük İşçileriyizEvet İşçiyiz bizler. Bu yeni çağda bilmekVe çalışmak önemli. Sabahtan akşama dekÇalışacağız,…

Arthur Rımbaud Yaşam Öyküsü

Yaşamı ve yapıtları çevresinde yaratılan efsane ile modern şiiri müthiş etkilemiş, Simgeci ve Gerçeküstü akımların öncüsü Fransız şair Jean-Nicholas-Arthur Rimbuad, 20 Ekim 1854'te Fransa'da Charleville'de doğdu, 10 Kasım 1891'de Marsilya'da yaşamını yitirdi. Öğrenimini Charleville'de yaptı. Babası Frédéric Rimbaud, Lion garnizonunda yüzbaşı, annesi Vitalie Cuif toprak…

Ofelya * Arthur Rımbaud

Yıldızların vurduğu durgun, karanlık suda Beyaz Ofelya, büyük, beyaz bir zambak gibi,Gelin esvapları içinde dalgalanmada. Uzak ormanda yerlilerin gürültüleri. Mahzun Ofelya, beyaz bir tayf gibi, yıllardır Dolaşır bu siyah nehrin suları içinde. Deliliği içinde bir şarkı mırıldanır, Bir çocukluk şarkısı, akşam serinliğinde. Rüzgâr göğsünü öper…