Ali Cengizkan Yaşam Öyküsü

29 Ekim 1954 tarihinde Ankara'da doğdu. Ortaöğrenimini Ankara Koleji'nde tamamladı. 1978 yılında ODTÜ Mimarlık Fakültesi Mimari bölümünü bitirdi. Bir süre serbest mimar olarak çalıştı, halen aynı fakültede öğretim üyesi olarak çalışıyor. Türkiye Yazıları ve Yarın dergilerinin yazı kurullarında görev aldı.Şiirlerini ve şiir üzerine yazılarını 1977…

Haydarpaşa Burası * Ali Cengizkan

Kaç kere yanaştın bu minyatür iskeleyeKaç kere bağlandın ve çözüldün, saçlarınlaKaç kere lastiklerin ezildi, palamarın koptuKaç kere düdük çaldın, bir çocuk istedi diyeKaç kere öptün o kızı, dudağının üstündenKaç kere sarıydı içerisi, sıcak ve rahatKaç kere çarptı yüzüne o tuzlu yağmurKaç kere yanaştın, eli yanağında…

Püskürtme * Ali Cengizkan

Herşey yerli yerindeydi, masalar, sandalyeler tabldot tepsileri, tabaklarda yemeklerTütüyordu hâlâ. Kabukları soyulmuş bir portakalDuruyordu orda, üstünde bir kızın parmaklarının sıcaklığı yanında yarım bardak su havada gülüşmeler, çatal bıçak sesleri… Herşey yerli yerindeydi, ve kuşkusuz onlar daToplamışlardı işlerine gelenleri ve gelmeyenleri, afişleri, pankartları, duvar gastelerini kırık…

Resim ve Behçet * Ali Cengizkan

Bir resmin düşündürdükleri çoğunlukla daha büyüktür re-simden çünkü pembe yanaklı oğlan var mıdır yok mudur, güçlüve pazulu tanrının yanında gıcırdayan bir kapı gibi duran bababelki kızıyordur karısının sırıtmasına ve kızgınlık, gönüllü biresnaf gibi kendini durmadan ucuzlatıyordur. Bir resmin düşündürdükleri taşar çerçeveden, altındaki sehpayaakar yapışarak gönlün…

Senlere * Ali Cengizkan

Yitik adalardan uçurdum son uçurtmamı.Güllerin kırmızısı, tek olsun, bir de beyaz,Niye papatya getirmezler anlamam.Son bir kokladım memleketin dağlarını,Kalmak istesem de artık kalamam.Son kez seviştiğim kırlarda o yazİstesen de yapamam, isteme unutmamı. İstesen de yapamam, isteme unutmamı.Kırkbeş mi, bir gül daha, elli olsun,Bu yıl güller biraz…

Solfasol Otobüsü * Ali Cengizkan

Haydi gel, bir kere daha deniyelim, Mutluluk hakkını kaptırma başkasına. Solfasol otobüsüne binelim sıkışıktır, Yakın olmanı istiyorum bana. Asu gel, bir kere daha deniyelim. Bu otobüs en kalabalık, en coşkunu, Yollarda hemen her gün kaza, Ama olsun, biz yine ona binelim. Şöyle geç, hem biraz…

Söyle Gökyüzü * Ali Cengizkan

Acıyı kim neylerNeyler kasabayı şehirli düşünceler,Acı, yığından bir tel çeker gibiKayıp gider götürerek kendi nedenlerini. Aşktır, acıyı kim neylerPeçe altında gezer sevişerekten,Ben çok gördüm çok gezdim çok sevdimGönlümde sen olan kuyuyu bildim. Gönlünde kuyuyla acıyı kim neylerSüzersin acıyı gövdende bırakarak,Tortu atılmaz, yanık onmaz, toz yunmazÇıkrık…

Yürümek * Ali Cengizkan

Aşk da gelir peşimize, biz yürüyüp giderizKumsalın en ince yerlerine basarak (Çünkü hep eklemlerdedir işimiz: sevgi ve nefret, dostluk ve düşmanlık dayanmak ve çözülmek. Dayanırız denizdeki konserve kutusuna, karpuz kabuklarına, fabrika artıklarına. Dayanırız falakaya, elektriğe, su işkencesine. Çünkü ilerde okyanus vardır, bir büyük, bir geniş,…

Yaşamak Gibi * Ali Cengizkan

-C.A. Kansu'nun anısına- Küçük şeyleri sevmeliyim,Dedem Ceyhun öğütledi. Çolak amcamın demlediğiBergamut tütsülü çayları,Zından demirlerinde akşamKaranlığı gözaltında tutanı, Ay çevrende dinlenirkenSürmeli kızımın bakışını,Dışarda elleri bahar,İçerde deli eden âşıkları, Simit yemeyi yürürken,Sevdiğimi sokakta öpmeyi,Bir çiçek duruşunda dimdikKavgada ön safta gitmeyi, Tıkız bebeleri kucaklarkenDoksanlık ninemce ağlamayı,Gülü, reyhanı, nergisi,Bir…

Kar ve Su * Ali Cengizkan

Karın bildiği var beyaza bulamakta her yeri, serin günler, peçeli ve çarşaflı insanlar, uçuşan yapraklardan sonra tepeyi tırmanırken bulutlar telaşla, tipinin seyreldiği çitleri yıkıp kervan yolları üzerine, patikaları silip, vadileri yutup,ağaçları tortop edince, su gibi bereketi var karın, parmağın döküm bir harfte soğuması gibi görevbilir…

Hayat Bahçesi * Ali Cengizkan

Bahçe tarumar. Ama gözler önüne serilenGörüntünün sesi mi olmalı sözler? SerçeCıvıltıları, çan sesleri, at pislikleri,Rüzgârın kuru yapraklarda bıraktığıHışırtı yapışıyor sanki yirmi yıldırKullanılmayan bahçeye, babanın ölümüyle.Toplumsal arkeoloji mi ırgalayan beniTahrik eden, edilen bir leş kargası gibi?Meraklıyım. Budanmamış güller çılgınPalmiyelerin kuru dallarının altında,Kendiliğinden ölen çiçekleri toplanmamışZakkumun. Gübre…

Az Kan Çok Ter * Ali Cengizkan

Dökmekle kendini yükümlü sanıyor, zafer! Çünkü her kapının ardında bir küçük kuş öter,Her paspasın altında bir anahtar, büyüklüğünüOnu bulan anlar. Tanınmamış gibi davranmakNedense karanlığı deler sanılır… Oysa terKan ve karanlıkla birliktedir hep, birlikte veEl ele gezer yarasalarla, bağda, vınlayarakKulakların dibinde, çünkü bilir onlar, mekânınHer gece…