Havaalanında * Akgün Akova

anımsıyorumçarpışan iki uzunyol otobüsü gibi son anda gördük birbirimiziyürek boşluğuma girdiniz uzayda sürüklenen uydu hızıylabakışlarınızkocanız ve bavullarınızdan korkusuzyıldırım aşkı naklen yayınında bakışlarımabenimkiler size çilingir' gitme kal ' a bilet kesiyor anımsıyorumuçağınızla havalandı Amazon ormanları datüyleri diken dikengeceye kaldı sincap

Akgün Akova Yaşam Öyküsü

Akgün Akova, Hacettepe Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü'nü ve İstanbul Üniversitesi İşletme İktisadı Enstitüsü'nü bitirdi. Bugüne dek altı şiir, üç deneme, beş fotoğraf, dört gezi ve bir tanıtım kitabı olmak üzere on dokuz kitabı yayınlanan Akova'ya 1993 Truva ve 2003 Dionysos Şiir Ödülü verildi. Sanatçının gerçekle…

Bütün İtfaiyecilerin Derin Uykulara * Akgün Akova

bütün itfayecilerin derin uykulara düştüğü saat sen çalgılı çengili sen çırılçıplak son sigaram söner sönmez kadınım şiirden kıskandığım nazardan sakladığım gözün aydın hadi uzanmışsın yanıma saçımın ipek yoluna bir el kibrit çakmışsın ben cayır cayır ben çırılçıplak bu oda dişlenmiş yasemin kokuyor hayret doğrusu övünmek…

Güvercinli Güvercinli * Akgün Akova

Çiçekçilere soruyorum,kupa papazlarına,kumrulara Eğreltiotlarına Kimya kitaplarına Karpuz satıcılarına soruyorum balkondan bağırarak Bilmemek ayıp değil ki öğrenmemek ayıp Ama sevdamızın her şeyden bir fazla oluşuna kimsenin aklı ermiyor Okul kırmış çocuklardan bir fazla uçarı Adem'le Havva'dan bir fazla çıplak Gerçi esmeriz ya,Marliyn Monroe'dan bir fazla sarışın…

Çince * Akgün Akova

ayrıldık ya, ateşini söndürdüm, uçuçböceklerini yaktım içim cız etmedi mi, etti, allah kahretsingözlerime uçaklar düşmedi mi, düştü, allah kahretsin gül yapraklarını tuvalet kağıdı yaptım, yıldızların bodrumda Nuh'un gemisi sırtımda paramparça cami kedilerinin yalnızlığından geçindim ve daha bilmem nelerden seni unutmak istedim bunca kıskançlığımla ezogelin çorbanı,…

Delinin Ölümü * Akgün Akova

ölüm diye mırıldandı gün boyu sonra duru duru sustu hep yalan yok, onunla dalga geçtik nerden bilirdik ki sıcak bir kumru ölüsü gördüğünü hem öyle pek eski değil, dün öğle üstü ardından gök çıldırmış, bunu gören yok deyin ki yıllardır bir periye aşk dokurdu yeşimle…

Ateşböcekleri * Akgün Akova

ışıkla ilgili bir yazı okuyordum, elektrikler kesildi boğazından geçerek midesine indi kent gecenin mum aramadım, oysa vardı pencereye gittim kalkıp çalışma masamdan iki sevgiliden söz ediyordu ağaçlar fısıldaşarak bahçede ağaçların yalnızlıklarından korktum sonra yollardan söz açtılar, düşledikleri yollardan işte o zaman ateşböceklerini, birbirini kovalayan iki…

Bityazarı * Akgün Akova

“gece gece ıslık çalmasana oğlum, toplaştır'caksın cinleri perileri başımıza” Annem anam bir müzedir eski inançların korunduğupirinç anahtarlar gibidir çok çekmiştir paslı kilitlerdenimzasız dilekçedirel yazması kitaptır bir çakıltaşıdır kültür denizinde aşınanişte ordalarselamün ninemle aleyküm dedemanamın duvarlarında yaşarlar ordalar pinpon pinponnaftalinli tozbezlerisararmış müze yönetmelikleri şeklinde kuşaklar öncesindenonlara…

Begüm * Akgün Akova

ne güzel bi' adın var senin Begümtarihin cebinden düşmüşveyaralı bi' asker onu bulmuş da, iyileşmiş sankiÇaldıran'dan kurtlar çekilmiş, karlar yürümüşbi' fil gelmiş Hindistan'dan, yangınları söndürmüşbütün tahtlar tepetaklak olmuş kralların üstüne ne güzel bi' adın var senin Begümsevdiğinin peşine düşmüşve çekip almış onu uğursuzların elindenkaranlıkta edilmiş…

Bak Fena Olur * Akgün Akova

bir gün ayrılırsaksevilmekten eskimiş bir renk sanırım kendimigözbebeğime bakarım senin yüzüne özgügece geceabone olduğumuz o parkta bulurum kendimiköşe bankta sırt üstü yatıyorumdursöylemem gerek mi bilmem, zırlıyorumdurrıhtımlar dolusu narçiçeği senbirkaç ton körkütük benbir öyle bir böyle sanıyorumdur kendimi bir gün ayrılırsakgülkurum, çılgın diye an benide ki…

Berna * Akgün Akova

sonra gittik bir kır kahvesine oturduk bizimmiş gibi bütün güneşlerbahçelere gelincik döşüyordu ilkbahar takmış baca temizleyicilerini kolunaçay bardaklarına değdirdik yenilemek için dudaklarımızıeski aşklarımızdan söz ettik, yitik kuş seslerindenkapının yanında bekleyen bavullardan?kanatlara inanmak için çok geç,? dedin?bu kadar kırılıp dökülmüşken yatak odaları,hızla soğuyan bir çorbaya benziyor…

Ayşegül * Akgün Akova

bir ırmak seni çağırıyor AyşegülHitit tapınaklarını aşıp Anadolu'nun tüylerini ürperten rüzgarbir gökdürbünü çağırıyor ve samanyolunu ıslatan gözyaşları yıldızlarınilk aşkından beri arayıp durduğun o anlam çağırıyor senio anlam, yaşamı gözlerinden öpmek için sabahın buğulu aynasındabir kuş çağırıyor seni, dünyaya kanat takman içinve nereye varacağını kestiremediğin yollar…

Sevgilim * Akgün Akova

sevgilimecza dolabının raflarında bekle benibir tüp diş macunu, bir şişe siyanürve zambak kokulu sabunlar sevgilimBüyük Millet Meclisinde bekle benikürsüdeki yerimi ısıtGüzel Konuşma Dersi vereceğim hiç ağzımı açmadan sevgilimiki bilinmeyenli bir denklemde bekle benimatematik tanrısının sonsuzluk evive akıl hastanesinin sisli bahçesi sevgilimbir kedi pençesinde bekle beniyüreğinde…

Saçıma Dokunma * Akgün Akova

saçıma dokunma” diyorsun masal saçan bir sesleekmek gibi dilimlediğimiz yatak sarılmış bize,bırakmak istemiyorkasıklarını öperken “saçıma dokunma” diyorsundilimde gezdirirken seni,“saçıma dokunma, n'olur”kapısı açılan bahçene girerken bir daha, bir dahaanılar dökülüyor göksarmaşıktan ikimiz de biliyoruzbir çözsem saçlarınıbir daha söz etmeyeceğiz ayrılıktansaatlerin saçları olsaydı sevgilimbu kadar hızlı geçip…

Yalnızca Kanatlarına Güven * Akgün Akova

aşkımız bir gün uçup giderse aramızdan sevgilimsırt çantalı bir duman gibibir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen tozbir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibiistemediğimiz yerlere giderse aşkımızsevgilimyalnızca kanatlarına güven kendi yarattığımız boşluğun ucundasıkı sıkı tuttuğumuz bir kapı koludur yaşamve aşk, en derin kuyumuza düşen kemanyürüdüğümüz yollar…

İçimde Bir Sıkıntı * Akgün Akova

– Ümit'e-işin doğrusuönce sarıyı gördüm, sonra hepsini birdendüşe dalmış bebekti gök oyuncağıyla ilerde adamla çocukyürüyorlardı ikisi de tavşan uykusundauzaktan yakından ilgileri yoktu gökkuşağıyla yemin ederimiçimde bir sıkıntı o günden beriçocuğa yedi rengibir arada işaret edemediğimden

Flora * Akgün Akova

göllerimi bırakıp denizlerine gelirimsevişmek için seninleFlora, çağlayanın karnında çırpınan kayıkisteğin masalıtenime dağılan mıknatısyüzükoyun yatmasan göremezdimsırtında bir bahçıvanın makas izleriSevdalılar Parkı'nda ağır yaralıdudakların boynumun altında patlayanyavru papatyasokaklar bile göç ediyor Florasaatler ıslanıyorTamburi Cemil Bey çalıyor seni anımsatan şarkılarıkente kanadı kırık melekler yağıyorsevdamız yüksekten uçurdu bizisevdamız, siste…

Baba Bana Bağırma * Akgün Akova

yol ıslanmasın diyeşemsiye açanlara… baba bana bağırmabülbülleri kaçırdın ormanlarımdankulaklarımın kapılarını havalara uçurdunkapılar baba kapılar pencereleri alıp gittilertenorlar kaçtı ses tellerindençevreye saçıldı yavru diktatörlerseni ne sopranolar istedi de vermedik baba baba bana bağırmabayrak direklerine konan kartalları anlatuzun uzadıyanasıl da göremediler avcılarıo keskin gözleriyle vah hah haşans…