Büyük Ortadoğu Dengesi

Ulkenin birindeki buyuk sehirlerden birinde bir kilise, havra ve cami tesaduf birbirine nerdeyse komsu mesafesindeymis.
Zamanla papaz, haham ve hoca arkadas olmuslar.
Ucu de kendi dinince ibadetini yaptirir, sonra bir arada vakit gecirirlermis.
Gel zaman git zaman, yaz aylarinda avluda kagit oynamaya baslamislar.
Insan azmaya gorsun, bir sure sonra bu oyunları kumara donusmus…
Oysa yasadikları ulkede kumar kesinlikle yasaaak…!
Sonunda munzevirin biri ihbar etmis "hocalari" ve polis baskin yapip toplamis muhteremleri. Papaz, Imam ve Haham toparlanip oyun kagitlarini saklayi vermisler.
Komiser kendinden emin once sorgulamis papazi:
– Sen din adamisin, yalan soylemek sana yakismaz, soyle, kumar oynuyordunuz, degil mi? Papaz isin nereye varacagini kestirip inkar edivermis oracikta…!
Komiser inanmamis getirttirmis Incil'i kiliseden:
– Oyleyse Mukaddes kitap uzerine yemin et demis.
Papaz bir kere hayir demisken, simdi itiraf ederse busbutun kotu olacagini da bildiginden. "Ne yapayim," diye dusunup, "simdi yalan yere yemin eder, sonra kiliseye gidip gunah cikartirim, Allah'im dabeni affeder…
"Elini kitaba basip yemin edince, komiserin yapacak anca iki seyi kalmis..
Donmus hocaya:
– Bak hoca efendi, bilirim islamiyette yalan soylemek cok gunahtir. Itiraf et; kumar
oynuyordunuz, degil mi?
Hoca düşünmüş, "evet" dese hem papazi ele verecek,
hem de kendisi gume gidecek.
"Papaz bizden daha kidemli, inkar ettiyse bir bildigi vardir. arkadas ugruna isleyecegim bu sucu Allahim elbet affeder" diye dusunup kendini avutup, basmis yemini…
Sıra Haham Salamon'a gelmiiiiiş…
Komiser bu son kozu da kaybetmek istemediginden.
Butun hismi ile:
– ''Soyle Haham Efendi," demis, Sakin inkar etme, kumar oynuyordunuz, degil mi?
Haham ellerini teslim olurcasina kaldirmis…
– iyi da komiser bey….. Kiminle?