Biz Demokrat Değil Miyiz Acaba?..

Son günlerin modası, referandumda verilecek oyun niteliğini tartışmak? Herkes kendine göre gerekçelerle vereceği oyu açıklıyor? İş o hale geldi ki, anayasa değişikliklerinde kullanacağı oyu açıklamayana kız vermeyecekler neredeyse? Biz de modaya uyalım ve gerekçeleriyle birlikte oyumuzun rengini belli edelim?
Lafa baştan değil de sondan girelim ve rengimizi belli edelim: Biz ?kahverengi? kullanacağız?
Şimdi gerekçelerimizi sıralayalım?
Efendim yetmişli yılları biz İstanbul?da yaşadık? Kadıköy, Üsküdar, Çamlıca üçgeninde geçen çocukluğumuz ve ilkokul yıllarımızda yaşadıklarımızı çok iyi hatırlarız? 12 Eylül sabahında, sokağa çıkma yasağına rağmen, insanların nasıl sokaklara döküldüklerini ve gördüğü her askeri nasıl alkışladığını çok iyi biliriz? O zamanlar kurtarıcı gözüyle bakılan ve neredeyse Kurtuluş Savaşındaki Kuvay-ı Milliyecilerle nasıl kıyaslandıklarını çok iyi hatırlarız?
Ve?
Ardından yapılan referandumda %90?ların üzerinde evetlerle nasıl kabul edildiğini de iyi biliriz?
?
Gelelim kahverenginin gerekçelerine?
Şu an ?anayasa değişikliğine hayır? diyenlerin gerekçelerinin hiç birisi bize uymuyor?
Ne diyorlar?..
HSYK ele geçirilecek, yargılanmaktan korkuyorlar, tek bir parti hazırladı, v.s?
Bizim kahverenginin ardında yatan asıl gerekçe ise dediğimiz gibi başka?
Şöyle ki;
Eğer biz bu referandumda çoğunluk olarak ?evet? dersek, AKP bu değişiklikleri yeterli görecek ve toplumun asıl ihtiyacı olan demokratikleşmeye yönelik adımları atmayacaktır?
Bu değişikliklerin içinde grev hakkı yok!..
Kadına pozitif ayrımcılık yok!..
Gelir dağılımı adaletsizliğini yok edecek önlemler yok!..
Milli Eğitim Bakanlığı?nın, gelen her bakana göre şekil değiştirmesinin önlemi yok!..
Herkesin şikayetçi olduğu YÖK?e yönelik hiçbir şey yok!..
Saymaya devam edelim?
Çocuk ve özürlülere ilişkin iki madde var? Ama, kamuda 52.000 özürlü kadrosu boş!..
Ayrıca, önümüze konulan maddelerden çoğu, Anayasanın ilk maddelerinde var? Ne diyor orada: ?Türkiye Cumhuriyeti Laik, sosyal bir hukuk devletidir?? Laik ve sosyal bir hukuk devleti zaten bunları yapmak zorunda? Ayrıca bir madde koymaya, bize göre gerek yok?
Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması yok!..
Peki ne var?..
12 Eylül cuntacılarına yönelik hesaplaşma var (mış)?
Zaman aşımının önüne nasıl geçilecek, açıklama yok!..
Sayın Başbakan ve Sayın Arınç?ın Salı günü parti grubunda yaptıkları konuşmada döktükleri gözyaşlarına saygı duymakla birlikte şunu sormak zorunda hissederim kendimi?
Madem bu konuda çok hassassınız; iktidarda olduğunuz sekiz sene boyunca, ?Kenan Evren? adını taşıyan sokak, mahalle, ilkokul, sanayi sitesi, v.b. kurumlardan adını kaldırmak neden aklınıza gelmedi?..
Bakın burnumuzun dibinde sanayi sitesi var kocaman? Hem de en büyük demokrat Sayın Arınç?ın memleketinde?
Ben AKP?li dostlar kusura bakmazsa, bu yaklaşımlarında kendilerini samimi bulmuyorum?
Eğer samimi olsalardı, Gaziantep?teki ?Org. Kenan Evren İlköğretim Okulu? artık olmazdı!…
Eğer Samimi olsalardı, Adana?da, Niğde Bor?da, ?Kenan Evren Mahallesi? olmazdı!..
?
Bunlar benim önceliğim değil!..
Benim önceliğim terör?
Benim önceliğim ekonomi, aç insanlar, her gün Turgutlu?da, İstanbul?da, Denizli?de borçlarını ödeyemediği için kendini asan veya av tüfeği ile intihar eden iş adamları, esnaflar?
Benim önceliğim, İzmir?de kurulan ve ?AKP oyları ile? Zübeyde Hanım adı verilmeyen ?Katip Çelebi Üniversitesi??
Benim önceliğim, ÇYDD kurucusu Türkan Saylan?ın adının İstanbul Lepra Hastanesine verilmesinin AKP oylarıyla reddedilmiş olması?
Benim önceliğim, Ortadoğu?ya endekslenen değil, AB?ye odaklanan bir dışişleri?
Ve?
Benim önceliğim, Osmanlı Hanedanı?nı değil, Atatürk?ü hatırlamış bir iktidar?
Bu nedenlerden ötürü ben ?hayır? oyu vereceğim?
Vereceğim oydan ötürü, demokrat olmamakla suçlanmak da umurumda değil!.. Ben daha iyi ve daha özgürlükçü bir anayasanın peşinde olacağım?
Sunulanı değil, hak ettiğimi alana kadar da bekleyeceğim?