Beyin ve Zeka

Bilim adamlarınca yapılan araştırmalarda, her beynin ortalama 10 milyar nöron, yani beyin hücresi içerdiği ve bu hücrelerin her birsinin, çok sayıdaki kollarının üzerinde çok sayıda bağlantı noktaları olan küçük ahtapotlara benzediği ortaya çıktı.
“Normal bir beynin yapabileceği bağlantı ve yolların sayısı hesaplarıma göre 10 milyon kilometre daktilo yazısıyla yazılmış sıfırlardır. Bu mütevazı bir tahmindir ”diyor Prof.Anokhin.
Araştırma sonuçları, daha önce bilinenlerin aksine zekâ seviyesini belirleyenin hücre sayısı olmayıp, hücre kollarındaki çıkıntı miktarları ve ağ örgüsünün genişliği ile ilgili olduğunu gösteriyor. Psikolog Tony Buzan yaptığı matematiksel hesaplar sonucunda düşüncesini şöyle ifade ediyor:
 Başlangıçtaki beyin hücrelerinin sayısı:………………10.000.000.000
 Her gün kaybedilen beyin hücrelerinin sayısı…………………10.000
 1 yılda kaybedilen beyin hücrelerinin sayısı……………… 3.650.000
 10 yılda kaybedilen beyin hücrelerinin sayısı…………….36.500.000
 80 yılda kaybedilen beyin hücrelerinin sayısı……………292.000.000
80 yaşımıza geldiğimizde kaybettiğimiz beyin hücreleri toplam beyin hücrelerinin %3’ünden bile daha az oluyor. Böylece beyin hücrelerinin kaybı ciddi bir zihinsel düşüşe sahip olmuyor. Sürekli olarak aklımızı kullandığımız takdirde, ortalama kayıptan daha çok daha büyük hızla yeni bağlantılar yapabileceğimiz son derece açık.
“Zekâ” sözcüğünü bilir bilmez, uluorta kullanıyoruz, günlük dilimize yerleşti iyice. Biri öbürüne, dediklerine anlamamışsa, isteğince davranmamışsa, çok kolay bir şekilde “geri zekâlı” diyebiliyoruz. Eğitimciliğim boyunca sıkça duyduğum sözlerdi –“Hocam bu çocuk geri zekalı!”Bir eğitimcinin ciddi ciddi, bir çocuk için “Bu geri zekalı diyorsa “durup şapkayı önümüze koymak gerekir.”Çocuğa söylenen her söz onun kişiliğine konan bir tuğladır “ diyor bir psikolog.”Geri zekalı, manyak, aptal, salak “ gibi sözler çocuğu örseleyen, yaralayan çürük tuğlalardır. Halkımız ne güzel söylemiş:”Bir kişiye kırk kez deli dersen deli olur.”
Yazar Gündüz Vassaf “Ne kadar insan varsa o kadar zekâ ve yetenek var. Biri bir alanda yeteneklidir, öbürü de başka bir alanda” der.
Araştırmacılar artık bugün on sekiz zekâ alanından söz etmektedir. Toplumsal zekâ, matematiksel zekâ, müziksel zekâ, duygusal zekâ var… Öyleyse “Bu çocuk ne kadar zeki ?”sorusu yanlıştır. Doğru olanı ise “Bu çocuk hangi alanda zekidir?”
Beyin gücümüzün özellikle de anımsama, akılda tutma, sayısal bilgi, sözcük bilgisi gibi zihinsel yeteneklerin 18–24 yaşları arasında doruğa çıktığı; daha sonraları yaşın ilerlemesiyle meydana gelebilecek hücre kayıplarıyla giderek azalacağı bilinir. Ancak Profesör Mark Rosenzweik’in yaptığı araştırmalar, beynin sürekli çalıştırılması ile hangi yaşta olursa olsun beyin gücünün düşmesinin engelleneceğini belirtiyor.
Bu, düşünme işlevinin ne derece büyük bir öneme sahip olduğunun en güzel kanıtıdır. Yaşamları boyunca düşünmekten kaçınanlara verebileceğimiz bir tek tavsiye vardır.
“Beyin gücünüzü yitirmek istemiyorsanız, yaşlanmak ta istemiyorsanız düşünün, düşünün ve yine düşünün…”
Aman Bu Oyun Hiç Bitmesin…
Berber, sokakta oynayan çocuklardan birini çağırdı ve o gelince cebinden biri beş milyonluk, öteki beş yüz binlik iki banknot çıkardı, çocuğa uzattı. Berber saçlarını kestiği işadamının kulağına eğilerek yavaş bir sesle, çocuğun aptallığını izlemesini söyledi.
Sonra da çocuğa döndü ve “Bu iki paradan hangisini istiyorsan alabilirsin, Ali” dedi.
Çocuk, her iki banknotu da dalgın dalgın baktıktan sonra beş yüz binlik banknotu bir çırpıda kaptı ve hızla dükkândan fırladı, arkadaşlarının yanına koştu.
Berber, müşterisi işadamına döndü:”Daha önce de söylemiştim ya bu çocuğun ne kadar aptal olduğunu ”dedi.”İşte şimdi de gözlerinizle gördünüz aptallığını.”
Saçının kesilmesi bittikten sonra işadamı berber dükkânından çıktı ve biraz ileride arkadaşlarıyla oynamakta olan Ali’nin yanına gitti.
Ve ona, neden beş milyonluk banknotu değil de, beş yüz binlik banknotu aldığını sordu.
Çocuk, hiç de aptalca olmayan bir ifadeyle işadamının yüzüne baktı ve hafifçe gülümsedi:
“Bu oyunu ben de çok seviyorum “ dedi.”Beş milyonluğu alırsam, oyun biter.”

Mehmet HEKİM
YARIN Gazetesi Köşe yazısı