Baharı Kumrular Gibi Mi Bekleriz? Nur Kartal

09.04.2014 / 00:00
Diyor ya şair:
“Nasıl biri diye sorarlarsa baharıve şiiri sever de” diye,
Ne olur ki insan baharı sevince veya şiire gönül verince.
Veya her bahar nasıl olur insan?
Tabiat yeniden uyanırken, insanın ruhunun derinlikleri de gömlek mi değiştirir?
Neden çok iyi bildiklerini bilmez olur da afallar?
İnsan her bahar aşık mı olur?
Bahar neden insana umarsızca kenara ittiği umutlarından umut verir?
Umursadıklarından mı verir umuru?
İnsan bir serçe oluverir de insan merkezli beklentileri neden kırıverir kanadını?
Neden derdini büyütür içinde de kimseye anlatamaz, anlatsa anlamazlar?
Agresifliği bundan mıdır, ruhu bu yüzden mi paramparça?
İnsan neden bilmez hayatı tek başına yudumlamanın midesine oturacağını?
Birlikte yudumlamak varken insan neden kendine bunu yapar?
Sonbahara neden suç atar hep?
Suç sonbaharda değil aslında, insana ne olursa ilkbaharda olur. Ölmek kolaydır da yaşamak biraz daha çetin ceviz. İnsanın yalnızlığı gün ışığına ilkbaharda çıkar, sonbaharın kızıllığı ve kışın kasvetinden… Bilemezsiniz ki neler oluyor ruhunuza, çiçeklerin açması yaramaz insana …Her çiçek yitireceklerimizi, henüz sahip olmamışken yitireceklerimizi gösterir bize, ruhumuzun kabullenemeyişini…
Bizi bu hale getiren, bunları düşündüren bu güzel havalar mı şairin dediği gibi veya yine şairin dediği gibi:
“Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.
Bir ömür karsiligi, bir ömür yani.
Ne saçma…
Bahar midir bizi bu hale getiren?
Galiba.”
Anlayacağınız tüm yollar bahara çıkmakta; kumrulara itinaden.