Üye ülkeler arasında İlişkileri güçlendirmek, her alanda işbirliğini tesis etmek ve politikalar arasında koordinasyonu sağlamak amacıyla Mısır, Irak, Ürdün, Suudi Arabistan, Suriye, Lübnan ve Yemen tarafından 22 Mart 1945 tarihinde kurulan bölgesel bir u luslarara-sı örgüttür. Birliğin amacı, 25 Eylül 1944'te İmzalanan İskenderiye Protokolü'nde ortaya konmuştur. Birliğin kurulduğu tarihte kurucu üyelerden Ürdün, Suriye, Lübnan henüz bağımsızlığa kavuşmuş değillerdi. II.Dünya Sava-şı'nm devam ettiği yıllarda İngiltere'nin girişimleriyle kurulmasına çalışılan Arap Birliği kısa zaman sonra sömürgeciliğe karşı mücadelede etkin bir örgüt haline geldi. 22 Mart 1945'te yirmi esas ve üç ek maddeden oluşan Arap Devletleri Birliği Paktı Antlaşması imzalanarak kuruluşu tevsik edilmiştir, daha sonra bağımsızlıklarım kazanan Libya (1953), Sudan (1956), Fas ve Tunus (1958), Kuveyt (1961), Cezayir (1962), Güney Yemen (1967), Bahreyn, Umman, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri (1971), Moritanya (1973), Somali (1974), Filistin Kurtuluş Teşkilatı (1976) ve Cibuti (1977) birliğe üye olarak katılmışlardır. Bugün Arap Birliği'nin üye sayısı yirmibir-dir.
Arap Birliği'nin kuruluşunda görev alan ve 1952'den itibaren adeta örgüte egemen olan Mısır'ın üyeliği, 1979'da, İsrail ile Camp Da-vid antlaşmalarını imzalaması sebebiyle askıya alınmış ve tam on sene birliğin dışında bırakılmıştır. 23 Haziran 1989 tarihinde Fas'ın Ka-zablanka şehrinde toplanan Arap Birliği Zİr-vesi'ne resmen davet edilmesiyle Mısır'ın yeniden birliğe dönmesi mümkün olmuştur.
Birliğin merkezi 1979'a kadar Kahİre'de, bu tarihten itibaren ise Tunus'ta bulunmaktadır.
Arap Birliği Örgütü, Genel Kurul, Daimi Komisyonlar, Genel Sekreterlik ve bağlı kuruluşlardan oluşmuştur. Birliğin en yüksek karar organı olan Genel Kurul, üye ülkelerin temsilcilerinden oluşmuş olup olağan olarak yılda iki kez, olağanüstü durumlarda ise iki üyenin talebi ile her zaman toplanabilir. Toplantılarda her üyenin bir oy hakkı vardır. Kararlar çoğunluk esasına göre alınır. İttifakla alman kararlar bütün üyeleri, çoğunlukla alınan kararlar olumlu oy veren üyeleri bağlar. Genel Kurul bünyesinde siyasal, ükliürel, ekonomik, iletişim, sosyal işler, hukuk, Arap Petrol Uzmanları, haberleşme, sağlık, insan hakları, idari ve mali işler, emteoroloji ve Arap kadınları daimi komisyonları kendi uzmanlık alanlarında çalışmaktadırlar.
Daimi komisyonlar çalışmalarıyla ilgili raporlarını Genel Kurul'a sunarlar. Birliğin yönetim ve mali birimlerin kendinde toplandığ ıorgan Genel Sekreterliktir. Genel sekreter. Genel Kurul tarafından beş yıllığına üçte iki çoğunlukla seçilir. Genel sekreter, yardımcılarını kendisi seçer ve Genel Kurul kararlarını uygulamakla görevlidir. Genel Sekreterlik bünyesinde ekonomik, siyasal, hukuki, kültürel, sosyal, çalışma, petrol, mali, Filistin, sağlık, enformasyon, İletişim ve protokol gibi departmanlar bulunmaktadır. Ayrıca Genel Sekreterliğin bazı ülkelerde konsolokluk düzeyinde temsilcileri de vardır.
Arap Birliği bünyesinde kurulan ve çeşitli alanlarda faaliyet gösteren bağlı kuruluşlar da bulunmaktadır. Arap Deniz Taşımacılık Akademisi (Şarjah), Sivil Havacılık Konseyi (Rabat), Arap Kurak Alanlarve Susuz Bölgeler Araştırma Merkezi (Şam), Arap Afrika ve Arap Ülkelerine Teknik Yardım Fonu (Tunus), Arap Endüstriyel Kalkınma Örgülü (Bağdat), Arap Çalışma Örgütü (Bağdat), Arap Birilğİ Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı (Tunus), Arap Yönetim Bİlimclri Örgütü (Amman), Arap Tarımsal Kalkınma örgütü (Hartum), Arap Kıyımcılığa Karşı Savunma Örgütü (Rabat), Arap Narkotik Bürosu (Amman), Arap Meteoroloji ve Standardizasyon Örgütü (Amman), Arap Posta Birliği (Dubai), Arap Uzay Haberleşme örgütü (Rİyad), Arap Devlet Radyo ve Televizyon Yayınları Birliği (Bağdat) ve Araplararası Yatırım Garanti Teşkilatı (Kuveyt) bağlı kuruluşlardır.
Arap Birliğİ'nin başlıca faaliyetleri siyasal, ekonomik ve sosyal alanlarda İse de 1950 yılında Müşterek Savunma ve Ekonomik İşbirliği Antlaşması'nın imzalanmasıyla ve 1976'da Arap Barış Gücü'nün kurulmasıyla savunma alanında da önemli fonksiyonlar yüklenmiştir.
imzalanan müşterek savunma antlaşmasına göre herhangi bir üye ülkeye yapılan silahlı saldırı, diğer üye ülkeler tarafından kendilerine yapılmış olarak kabul edilmekte ve müştereken karşı konulması gerekmektedir. Diğer alanlardaki işbirliği ve dayanışmanın savunma alanında da gerçekleştirilmesi, bilhassa ortak düşman İsrail'e karşı birlik halinde karşı konulması amaçlanmaktadır. 1976'da kurulmasına karar verilen Arap Barış Gücü, özellikle Lübnan İç savaşında görev yapması amacına yönelik bulunuyordu. Barış Gücü'nde Suudi Arabistan ve Kuveyt (% 20), Birleşik Arap Emirlikleri (% 15), Katar (% 10) ve diğer Arap ülkeleri (%35) lik bir katılım oranına sahiptirler.
Arap Birliği, kurulduğu tarihten bu yana Arap dünyasını ilgilendiren pek çok sorunla yakından İlgilenmiştir. Libya, Tunus, Fas, Cezayir, Somali ve Körfez ülkelerinin bağımsızlığa kavuşmalarında etken olan birliğin bütünlüğünü Bağdat Paktı (1955) ve Birleşik Arap Cumluıriyeti'nin (1958-1961) kurulması gibi bütünleşme hareketleri olumsuz etkilemiştir. 195O'1İ yıllarda Ortadoğu'nun uluslararası çatışma alanlarından biri olarak öne çıkması ve uluslararası ilişkiler alanında yaşanan “soğuk savaş”ın bölgeyi de etkisi alıma alması bİrilğe üye ülkelerin kiminin doğu, kiminin de batı bolklarına yaklaşmalarına sebep olmuş ve üye ülkeler arasında birlik ve dayanışmanın kurulmasını zorlaştırmıştır. Birlik içerisinde “Red Cephesi”nİ oluşturan Libya, Suriye, Güney Yemen ve Cezayir Sovyet bloku İle ilişkileri geliştirirken Körfez ülkeleri, Ürdün, Suudi Arabistan ve Mısır Amerika Birleşik Devletleri ve Batı ülkelerine yanaşmışlardır. Ayrıca Arap birliği'ne üye ülkeler arasındaki ekonomik dengesizlik ve refah düzeyi farklılığı da dayanışma ve işbirliğinin kurulabilmesini olumsuz etkileyen başlıca faktörlerdir. Bunların yanında birliğin güçlü devleti Mısır'ın üyeliğinin L979'dan 1989'a kadar askıya alınması da Arap Birliği'ninctkİnliğini ve gücünü olumsuz etkilemiş bulunmaktadır.
Arap Bİrliği'nİn üzerinde durduğu başlıca konular Arap-İsrail çatışmaları, Filistin sorumı, Lübnan İç savaşı, İsrail'in izlediği yayılmacı ve oldu bitli politikası ve Filistin mültecileri problemleridir. Birlik şimdiye kadar siyasal ve askeri alanlarda başarılı olamamış İsrail'in yayılmacı politikası karşısında varlık gösterememiştir. Arap dünyasının dışarıya karşı tek vücut halinde hareket etmesi sağlanamamış ve Filistin sorununa henüz kalıcı bir çözüm bulamamıştır. Buna rağmen sosyal ve ekonomik alanlarda Arap ülkelreinin ortak hareket etmelerini sağlamış ve eğitim, kültür, sosyal ve ekonomik akınlarda başanlıçaiışmalar gerçekleştirmişi ir. Haziran 1957'de üye ülkeler arasında ekonomik ilişkileri düzenlemek, geliştirmek ve bir ekonomik bütünleşmeyi sağlamak amacıyla Arap Ekonomik Konseyi'nin kurulmasının yanı sıra Irak, Libya, Morilnaya, Ürdün, Suriye, Yemen Demokratik Halk Cumhuriyeti ve Mısır'ın İştirakleriyle Ağustos 1964'le üye ülkeler arasında gümrüklerin kaldırılması ve ticaretin serbest bırakılması amacına yönelik olarak Arap Ortak Pazarı kurulmuştur. Arap Ortak Pazarı, 1971'de biten hazırlık döneminde üye devletler arasında ticaret serbestisinin gerçekleştiritemsi yönünde önemli mesafeler almıştır. Bu tarihten itibaren gümrük birliğinin gerçekleş!İrİlemsİ için çalışılmaktadır.