Altan Türe * Bedriye Aksakal

Bazı insanlar vardır, gittikleri yerlere ışık saçarlar. Işıklarını saçarlarken, bitmek tükenmez enerjileriyle durmadan üretirler.
Bulunduğu kente ışık saçanlardan birisi de Altan Türe'dir. Altan Türe Manisalı değil; ama Manisalı'dan daha çok kent bilincini taşıyor. Manisa'ya ayak bastığı günden bu güne dek durmadan üretti ve üretken insanlar yetiştirdi.
Eskiden Sinan Bey Medresesi'nin kapısı açılmaz iken, onun maharetli elleriyle kapı açılarak, orada yıllarca Manisalılara gümüş işlemeliğini öğretti, öğretirken de nice öğrenciler yetiştirdi. Yetiştirdikleri öğrenciler bu gün Manisa'da iyi birer zanaatkar oldu.
Türe, 9 Eylül Üniversitesi Öğretim Görevlisi. Eski çağlar kuyumculuk teknikleri ve takı tarihi konusunda uzmanlaşmış bir kişi. Yakın bir zamanda Salihli Belediyesi, Türe'nin: “Altın Ülke Lydia- Tarih ve Kültür, Altın madenciliği ve Kuyumculuk araştırma kitabını basarak, kent ve dünya kültürüne katkıda bulundu. Bu arada hem Türe'yi, hem de Salihli Belediyesi'ni kutluyorum. (Salihli her zaman yazarına ve şairine maddi ve manevi desteğini yıllardır sürdürmektedir.)
Kitabı alır almaz, ilk sayfasına yazdığı yazı beni çok duygulandırdı. Ne diyor Altan Türe:
“Benim için yayınlanan her kitap bir evlat gibi, bu mutluluğu sizinle paylaşmak istiyorum.”
Evet her yayınlanan kitap yazarın ve şairin evladı gibidir. O kitaplar manen ve madden öyle sıkıntılarla çıkar ki, onun kıymetini ancak kitabı yazan yazar bilir.
Altan Türe de yılardır LYDİA üzerinde çalışmaktaydı. Kanımca dört, beş yıldır bu konu üzerinde çalışıyordu.Kitap birkaç bölümden oluşmaktadır.
Lydia Krallarının başkenti Sardes'in ilk çağ Anadolu'sunun kültür ve sanat metropölü oluşundan tutunda, “Lydia Ölü Gömme Adetleri ve Kuyumculuk Açısından Mezar Buluntularının Önemi.” Fotoğraflara baktığınızda Lydia'nın efsanevi zenginliğini görüyorsunuz.
Kitabı okurken de Sardes'in MÖ. 7-5. YY.da Lydia'nın “Moda Sanat ve Kuyumculuk Merkezi” olduğunu da insan öğreniyor.
Hanım oluruz da; topuz başlı iğneler, elbise aplikleri, broşlar, kolye pendantları, küpe modelleri, baş süsleri, kolyeler, bilezikler…dikkatimizi çekmez mi. Fotoğraflara bakarken her objeye bayıldım…
Kitap anlatmakla inanın sevgili okurlar paylaşım olmuyor. Onu eline alacaksın tek tek sayfaları okuyarak, fotoğrafları inceleyerek Lydia yolculuk yapmak gerekir.
Ben de çok sevdiğim şair kardeşim Erşen Akar'ın dizeleriyle bu yolculuğa başladım ne diyor Akar:
Bintepelerden üfürüyor tarih
Güçlü soluğunu ovanın yüzüne
O ovalar ki nice şakrak nice şuh
Gebe kalıyor dokununca
Öptüğünde doğuruyor.
Altan Türe de güçlü soluğuyla, nice yapıtlarını tarih ve Anadolu kültürüyle yoğurarak, okurlarının eline ulaştırdı. Türe eline yüreğine sağlık, nice yapıtlarına derken, zorluklarla karşılaşacağını biliyorum.
Çünkü sanata ve sanatçıya değer vermeler o değin azaldı ki. Hele düşünen ve yazana…