Adnan Süvari * ( 1931 – …)

Adnan Süvari 1926 yılında Aydın'da dünyaya geldi. İlkokulu İtalyan Mektebi'nde, ortaokulu Saint Josef Lisesi'nde, liseyi Avusturya Lisesi'nde okudu. Ardından Ticaret Fakültesi'ni bitirdi. Süvari, gençlik yıllarında çok iyi basketbol oynardı. Daha sonra futbola merak sardı. O dönemin iyi takımlarından Pamuk Mensucat'ta hem futbol oynadı, hem de antrenörlük yaptı. Tekstil mühendisliği eğitimi almak için İngiltere'ye gitti. Dönüşünde önce Karşıyaka'yı çalıştırdı, ardından Efsane Göztepe takımının teknik direktörlüğünü yaptı. 6 Haziran 1991'de vefat eden Süvari, evli ve iki kız çocuğu babasıydı.

Sinyor Süvari
Adnan Süvari… Türk futbolunun gelmiş geçmiş en büyük antrenörlerinden birisi… Bunu geçmişte onu tanıyan herkes söylüyor. Zaten istatistiklerde onun ne kadar başarılı bir teknik adam olduğunu belgeliyor. Aralıksız 12 yıl Göztepe'mizin başında görev yapan Adnan Süvari, sarı-kırmızılı ekibimize iki Türkiye kupası kazandırdı. Anadolu'ya ilk Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı getiren takımın teknik direktörlüğünü yaptı. Fuar Şehirleri (Şimdiki adıyla UEFA) Kupası'nda Göztepe'mizi yarı finale çıkardı, Kupa Galipleri Kupası'nda çeyrek final oynadı. Türkiye liglerinde şampiyonluğu kaçıran kadroyu kurdu, üç büyüklerin korkulu rüyası oldu. Milli Takım'ın başındaki Adnan Süvari ise 1960'lı yıllarda 2000 yılının futbolunu oynattı. Milli Takım o dönemde büyük başarılara imza attı. Ay-Yıldızlı kadromuz o dönemin süper ekibi ve 21 yıldır yenilmeyen Rusya'yı Rusya'da yendi. Futbolcularının sadece antrenörlüğünü değil, onların öğretmenliğini de yaptı. Gün geldi lisan dersi verdi, gün geldi adabı maşeret kurallarını öğretti. Teknik Direktör Adnan Süvari tam 6 dil biliyordu.

Müthiş Türk
Günlerden bir gün Göztepe'miz Marsilya maçı için yola çıkar. Uçaktan indikten sonra yüzlerce gazeteci hava alanında Göztepe'mizi karşılar. Futbolcular çok heyecanlanır. Adnan Süvari, gazetecilerin ısrarı üzerine toplantı salonuna geçer. Bir gazeteci ingilizce soru sorar, ona cevap verir. Ardından başka bir gazeteci Almanca sorar o gazeteciye de Almanca yanıt verir. Bir diğeri ise Fransızca soru sormak ister, Fransızca karşılık alınca gazeteciler birbirlerine bakarlar. Bir başka gazeteci bu defa İtalyanca soru sorar, Süvari ona da İtalyanca cevap verir. Süvari, Rusça ve İspanyolca da bilirdi. Ertesi gün çıkan gazetelerde ise hemen hemen her gazetinin başlığı aynıdır: “Müthiş Türk” Süvari aynı zamanda Türk futbolunun taçsız kralı Metin Oktay'ın da antrenörüdür. Yün Mensucat'da futbolcu antrenörlük yaptığı dönemde Metin Oktay ile ilgilenen Süvari, Metin Oktay'ı özel çalışmaya alırdı. Fabrika duvarında sağ ve sol ayak duvar çalışması, gol vuruşu çalışması yaptırırdı.

Karşıyaka'dan Göztepe'mize
Adnan Süvari, Karşıyaka Onur Kurulu Başkanı olan Selçuk Yaşar ile okul, Selman Yaşar ile sınıf arkadaşıydı. Selman Yaşar, İngiltere'de futbol eğitimi alan Adnan Süvari'ye ricada bulunarak “Gel bizim Karşıyaka'yı çalıştır” der. Selman Yaşar'ı çok seven Süvari, arkadaşının ricasını kıramadı. Süvari, işine karışılmasını hiç sevmezdi. KSK'li bazı yöneticiler ona müdahale edince görevi bıraktı. Ağabeyi Sebahattin Süvari Göztepe'mize başkan olunca 1961 yılında Göztepe'mizde teknik direktör olarak göreve başladı. Efsane takımın ilk zamanlarında Göztepe'miz 1961 ve 1962 yılları olmak üzere iki defa küme düşme tehlikesi yaşadı. Sarı-kırmızılı ekibimiz 1962 yılında son oynanan 15 lig maçının 12'sini kazanıp, 3'ünde de berabere kalarak ligde kalmayı başardı.

Efsane Göztepe
Süvari'li Göztepe'miz, 1970-71 sezonunda 5 puan farkla (37 puan) lig üçüncüsü, 1964-65 yılında 16 puan farkla (31 puan) lig dördüncüsü, 65-66 sezonunda yine 16 puan farkla (32 puan) lig beşinciliğini elde etti. Anadolu'ya ilk Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı götüren Anadolu takımı olan Göztepe'miz, ayrıca Avrupa Kupaları'nda yarı finale çıkan ilk takım olma özelliğini de onun döneminde kazandı. Göz-Göz'ümüz yarı finale 64 takım arasından 5 tur üzerinden çıktı. Türkiye Kupası'nda üç defa final oynayan, bunların ikisini kazanan, diğerini ise yazı tura ile kaybeden Göztepe'mizin teknik patronu hiç bir zaman unutulmadı.

Adnan Süvari'den Bir Anı: Unutulan Lisanslar
Fuar Şehirleri Kupası (UEFA)'da ilk tur maçında Marsilya'yı Halil'in attığı iki golle 2-0 yenen Göztepe'miz ikinci maç için Marsilya'ya gitti. Heyecan doruktaydı. Göztepe'miz bu maç öncesinde avantajlı olsa da Adnan Süvari oldukça heyecanlıydı. Marsilya çok iyi bir takımdı. Onlarla baş etmek gerçekten çok zordu. Uykusu kaçan Süvari, gece geç saatlere kadar Antrenör Ahmet Cücen ile sohbet edip üstündeki heyecanı atmak ister. Bir gün sonra kahvaltı yapıldıktan sonra Süvari en önde Göztepe takımı maçın oynanacağı stada doğru yola çıkar. Ama bir şeyler eksiktir. Süvari, iyice kendisini kontrol eder ama eksik yok. Tam stada girileceği sırada Süvari, takımın lisanslarının kendisinde olmadığını farkeder ve sorar: “Lisanslar kimde?” Kimseden ses çıkmaz. Herkes şoktadır. Maçın başlamasına neredeyse bir saat var. Süvari hemen otobüsten iner ve Marsilya Emniyet Müdürü'nün yanına gider durumu anlatır. Süvari, emniyet müdürüyle birlikte otele gider ve lisansları bulur gelir. Heyecan dolu bakışlarla maçın hazırlıklarını yapan futbolcular Süvari'yi görünce rahatlar. Süvari, nefes nefesedir. Maçtan önce futbolcularına şunu söyler: “Arkadaşlar, bu maçta yenilebiliriz. Ama sizler yüreğinizi ortaya koyun ve oynayın. İsterseniz 5 gol yiyin ama biliyorum ki Allah yanımızda turu geçeceğiz” der. Göztepe oldukça zorlu mücadelenin sonunda rakibine 2-0 yenilir. İş kuralara kalır. Maçın hakemi sorar, “Yazı mı, tura mı?” Gürsel Aksel arkadaşlarına danışıp, “tura” der. Hakemin parmaklarından fırlayan para dönerek süzüldüğünde teknik heyet ve futbolcularımızın kalpleri gümbür gümbür atmaktadır. Para yere düşer ve Göztepeli futbolcularımız havaya fırlar. Göztepe ikinci turdadır.