Sıradan Birgün * Cevat Çapan

Buraya, denizi gören bu dağın eteğinedilimde yarı unutulmuş şarkı sözlerikulağımda su sesi, suların sesirüzgara sarınıp geldim. Ağaran gün, kararan geceylekirazın kızarma hızıyla geldimbir uzun havayla çok uzaklardancan havliylebu tutuk dil çözülsün diyebekledim. Şimditek ses, zeytin ağaçlarından gelenağustosböcekleritek ateş, kızgın kayalardan yansıyanağustos güneşitek umut, yıllarca dolaştığım…

Sıradan Birgün * Cevat Çapan

Buraya, denizi gören bu dağın eteğinedilimde yarı unutulmuş şarkı sözlerikulağımda su sesi, suların sesirüzgara sarınıp geldim. Ağaran gün, kararan geceylekirazın kızarma hızıyla geldimbir uzun havayla çok uzaklardancan havliylebu tutuk dil çözülsün diyebekledim. Şimditek ses, zeytin ağaçlarından gelenağustosböcekleritek ateş, kızgın kayalardan yansıyanağustos güneşitek umut, yıllarca dolaştığım…

Nerede Bizi Seven Kızlar * Cevat Çapan

Neyle boğuşur insankoşup yorulduktan sonrageçmiş zamanın ardındansilik, karanlık anılarından başkayapayalnız kalmışsa o yalancı pehlivan?Temennalar, naralarelenseler, şikeler, tuş olmalar bir yana-nerede can yoldaşlarıdoruklara tırmanano korkusuz dağcılarpişmanlık denizindevurgun yiyen dalgıçlar? Mutluluk bir gülmüş eskidenadı üç kez anılan.

Bukağı * Cevat Çapan

Yeniden bir su boyunca yürümekElinden tutmak bir çocuğun usulcaBirlikte solumak menekşeleriDağlarda kayaları kıracak Birden dağlar iniyor sularaSular güneşle ışıyor birdenYayılmak sulara ve dağlaraZindanlar boşalmışçasına

Bukağı * Cevat Çapan

Yeniden bir su boyunca yürümekElinden tutmak bir çocuğun usulcaBirlikte solumak menekşeleriDağlarda kayaları kıracak Birden dağlar iniyor sularaSular güneşle ışıyor birdenYayılmak sulara ve dağlaraZindanlar boşalmışçasına

Boğaza Vuran Gölge * Cevat Çapan

Ne kadar erken ayrılmış olsa da aramızdangölgesi hâlâ ak bir bulutyansıyor durgun körfeze.Gavrikonun meyhanesi şimdi Necati Abide-yaşlı çınar devrileli çok olduayazma tenhaartık bir deprem habercisi eski rasathane.Ahşap yalıda ne zaman tavla oynasaksarnıç gemileri geçerken Boğazdano eski yangınları anlatmaya başlıyor yenidenantik Yunan felsefesi okuduğu yıllarıyakışıklı Alkibiadesitaşrada…

Birhan Keskin * Enstrümental

Aksın, içimde bir nehir gibiDolanan kederUnuttuğum, unutmaya çalıştığım ne varsaBende durmasınİçimde öyle çok ki, her gidendenbiriktirdiğim melekler zaman insafsızlık etmesekederin oyduğu tarafımı sana getirsemkalem beni tutmasa, anlatsam sanasiyah, simsiyah bir engerektir zamanve kış neler eder insananasıl yarım bırakır, ayırır parçalarasense kışı yaşamadın daha reddetim bütün…

Doğa Üstüne * Oğuz Tansel

Durma yok düzeninde, değişme varGün gün ışık, mevsim mevsim çiçek.Güçlü yasaların görkemli, yavuzRenkler konuşur susunca sular.Korkusuz, var olmanın köklü özlemiBalıklarda pul pul, kuşlarda renk renkİnsanda, damar damar dile gelirGüçlü yasaların yavuz, görkemli.Dağlarda duman duman ormanAsmada salkım salkım, başakta altın altınYaşamanın sevinci tutmuş elleriGök bundan mavi,…

Mayku * Oğuz Tansel

Aylardan kiraz ayıGözlerime uyku girmez olduKaranlıkların ürpermesi dolar içimeYüreğime ateş düştü Mayku.İğde dallarından altınlar yağarTestisi omuzunda, belinde eliKırlangıçların sevinci eteklerindeSevince dağlar dillenmeliBurda taş olmuş gelinler kızlar“Ayrılık var bir yandan” dudaklarındaSalla saçlarını öldür beniAklımı bıraktım sularaBahar sabahlarının tatlı yağmuruSendedir mânaların en güzeliAy akşamladı gözlerinde.

Canım Dünya * Oğuz Tansel

Şehir, şehirdir, köy, köy;Adamlarından, işlerinden belli.Bura dağ, ora denizOvalar hepten sahipli.Düşünseniz şöyle bir,Eller bağlı, ayaklar özgür.Neden yağlı değil enseniz?Ama saçlarınız gür.Boyunlar çöp, yüzler sarıKim kime, tum tumaGöz açtırmaz fırtına, kumCanım dünya.

Kedilerin Alışkanlıkları * Didem Madak

Kayboluşumun beşiğini sallıyorum bu akşamBüyüyor yavaş yavaşSırtında parmak izleriyle zamanınBir tekir kedi ile beraberSeyrediyorum hayatı:O meleklerin cebinden düşen anahtardı,Son zikrin halkasıAllahın son hatırasıO bizim kaçırdığımız fırsattıUğurböcekleriyle parmak uçlarındaKüçümsedi hep ona olan aşkımıGözünün yaşına bakmadan şimdi benKovuyorum ihtiyarı

Ahlar Ağacı * Didem Madak

Güçlü bir el silkeledi beni sonraSanırım tanrının eliydi,Sayamadım kaç ah döküldü dallarımdan,Çok şey görmüşüm gibi,Ve çok şey geçmiş gibi başımdanAh dedim sonra,Ah! İç ses, diye söylendim.Gel!Ahlar ağacından sen de biraz meyve topla.

Finlandiya ve Türkiye Eğitim Sistemleri Arasındaki 15 Fark

1- Biz okula başlama yaşını altı bezli döneme çekmeye çalışıyoruz. Finlandiya'da ise zorunlu okula başlama yaşı 7.2- Türkiye'de çocuklar birkaç sokak ötedeki okullarına bile mutlaka servisle gidiyor. Finlandiya'da ise çocuklar birinci sınıftan itibaren okula yürüyerek veya bisikletle gidiyorlar. Özel durumlar haricinde çocuklar okula aileleri tarafından…

Suç Devam Ediyor ! * Reyhan Elbirliler

22 Haziran 2015, 17:58Sokaklarda uyuz hayvanlar vicdanları kanatıyor.Hayvan sevenin de sevmeyenin de, korkanın da korkmayanın da içi acıyor. Tepkilerine belediye kulaklarını tıkamış. Büyükşehir yapacak diyor. Büyükşehir ilçenin görevi deyip yargının kararını gösteriyor. Görev bütünlüğü unutulmuş. Vicdan, yasal görevler rafa kalkmış. Birbirlerini bekliyorlar.Köpekler uyuz, acılı, korkak…

Trafik Polisi ve Kadın Dırdırı

Adam ve karısı polis kontrolüne denk gelmiş. Adam arabayı hemen sağa çekmiş.Polis: “Beyefendi direksiyon başında cep telefonuyla konuşuyordunuz.”Adam: “Konuşmuyordum. Bipleyince şarjı mı bitiyor diye baktığım için elimdeydi.”Adamın yanında oturan karısı lafa karışır:“Aa yapma hayatım. Yarım saattir ortağınla tartışıyorsun.”Adam karısına tip tip bakarken polis yine sormuş:“Beyefendi…

Aslan ve Fil

Aslan ormanda gezerken bir devekuşu görmüş, yakalamış devekuşunu boynundan öteki pençesiyle de “Şak, Şak, Şak” diye üç tokat atmış hayvana. “Söyle lan!” demiş “Kim bu ormanın kralı?”Devekuşu ürkekçe “Sensin aslan abiyyy”demiş.“Tabi lan benim” demis aslan ve “Şak, Şak, Şak” diye üç tokat daha atıp fırlatmış…

Unutkan Nineler

Huriye, Nuriye, Düriye 75-80 yaşlarında çok eski üç arkadaştır.Huriye Nuriye'ye telefon eder ve Düriye'ye gitmek için anlaşırlar ve giderler.Biraz muhabbetten sonra Düriye arkadaşlarına kahve yapar ve içerler.Biraz muhabbetten sonra Düriye:– Ay kusura bakmayın unuttum birer kahve yapayım da içelim der.Huriye ve Nuriye bir şey demezler.Aradan…

Dedektör Hep Ötüyor

Bir adam yalan dedektörü almış. Akşam yemeğinde denemek istemiş.Oğluna “bugün nerdeydin?” demiş. Oğlu da “okuldaydım” deyince dedektör ötmüş.Sonra oğlu “işin doğrusu erotik bi filme gittim” demiş.Babası da kızmış, oğluna:”Ben senin yaşındayken erotik nedir bilmezdim bile” demiş. Detektör yine ötmüş.Bunu duyan anne gülmüş ve “Ha haha!…

Sabah ve Babam * A.kadir Paksoy

Neden bu kadar çok seviyorum sabahıHaksızlık mı ediyorum günün öteki saatlerineBilmiyorum kötü bir niyetim yokTek bildiğim babamdan kaldığıdır bana sabah aşkının Erkenden kalkardı babamEzan okunmadanÜstümün usulca örtülüşündenKoynuma girişinden sabah yelininKuşların ötüşündenAnlardım babamın bahçeye indiğini Bahçesi babamınBiricik şiiri Üstü başı toz toprakBazen şapkasında bir yaprakBazen sakalında…

Engin Tonguç İmeceevi * Kemal Kocabaş

2001 yılında İzmir'de kurulan Yeni Kuşak Köy Enstitüler Derneği (YKKED), Türkiye çapında 21 şubesi, yayımladığı kitaplar, yayın organı Yeniden İmece Dergisi ve etkinlikleri, projeleriyle ülkemizin eğitim-kültür yaşamına katkı veren etkin bir demokratik kitle örgütü… Köy Enstitüleri kazanımları üzerinden geleceği arayan, eğitimin demokratikleşmesini hedefleyen bir beraberlik….