CHP'NİN SEÇİM BİLDİRGESİNDE EĞİTİM * Kemal Kocabaş

24 Nisan 2015, Cuma, Prof.Dr.Kemal Kocabaş
“Güzel günler göreceğiz çocuklar,/ güneşli günler göreceğiz…/ Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar,/ ışıklı maviliklere” Nazım Hikmet

Bugün 23 Nisan… Yazıma, Nazım'ın “Nikbinlik” şiirinin ilk dizeleriyle başlayarak, içimizdeki çocuğun hiç ölmediği, yaşam sevincimizin sürekli olduğu bir Türkiye dileği ile çocuklarımızı selamlamak istedim. Yarınımız ve ülkenin aydınlık geleceği olan çocuklarımıza vereceğimiz eğitimin niteliği bu anlamda büyük öneme sahiptir. Nisan ayı boyunca ülkenin her bir köşesinde ülkemizin evrensel eğitbilim zenginliğine armağanı olan Köy Enstitülerinin 75. kuruluş yıldönümü etkinliklerindeydik. Köy Enstitüleri, 1940'lı yıllarda Cumhuriyet eğitim devrimcilerinin günümüzde aşılamayan aydınlık bir düşü ve tasarımıydı. Köy Enstitülerini konuşmak; eğitimi, laik-demokratik bilimsel eğitimi ve ülkenin aydınlık geleceğini konuşmak demekti. Bu anlamda 17 Nisan bir “eğitim bayramı” işlevini onurla yerini getirdi, yeni düşünceler, beraberlikler üretti ve içinde yaşadığımız yıllar için bize “düş, umut” görevi verdi.

Haziran seçimlerine yaklaşırken tüm partiler seçim bildirgelerini açıklıyorlar. Seçimler için CHP de “Yaşanacak Bir Türkiye” logosuyla 202 sayfalık bir seçim bildirgesi açıkladı. CHP'nin yayınladığı, deklere ettiği ve çok önemli açılımların olduğu seçim bildirgesi son günlerde tüm medyada tartışma konusu oldu. Medyada, halk arasında, kahvehanelerde emeklilere bayramlarda iki maaş sözü ve kredi kartı faizlerinin % 80'nin silinmesi önemli yankı buldu. Bu yazıda CHP'nin ülkenin geleceği olan çocuklarımız için “nasıl bir eğitim” öngördüğünü okurlarımızla paylaşmak, tartışmak istedim. CHP, seçim bildirgesinde 109. sayfasında “Eğitimde Yeni Bir Anlayış” başlığı ile eğitim alanında topluma neler yapacağını deklere ediyor. Bir gazete yazısı hacmi içinde CHP öngörülerini irdeleyelim:

o CHP, tüm çocuklarımız için tam gün, nitelikli ve ücretsiz zorunlu eğitim öngörüsüyle bir yıl okul öncesi, 8 yıl ilköğretim olmak üzere toplam 9 yıl temel eğitim ve 4 yıl ortaöğretimden oluşan 1+8+4 eğitim sistemini hayata geçirme sözü veriyor. Bu hedef, AKP'nin iki yıl önce hezeyanlarla, yaklaşık iki hafta içerisinde hiçbir ön çalışma yapmadan topluma dayattığı, gerici 4+4+4 ucubesine son verme anlamında çok değerli ve önemli. Tüm Batı ülkelerinde temel alınan kesintisiz temel eğitim, çağımızın bilimsel ve pedagojik yaklaşımıdır. CHP, ayrıca bundan böyle eğitimle ilgili tüm kararları tüm eğitim bileşenleriyle ortaklaşarak alma sözü de vererek, “Eğitim politikalarını, öğretmenler, okul yöneticileri, öğrenciler, veliler ve ilgili STK'ların katılımıyla oluşturacağız” diyerek demokratik bir açılım üretmektedir.

o Ülkemizdeki eğitimin en önemli sorunlarından biri eğitimdeki nitelik kaybı, yani iflasıdır. YGS-2015 sonuçları ve PISA sonuçları somut kanıtlardır. CHP; “Öğrencilerimizi uluslararası PISA değerlendirmelerinde en kısa sürede OECD ortalamasına ulaştırarak, nitelikli insan kaynağımızı zenginleştireceğiz. Özgürlükçü, eleştirel düşünceyi temel alan, demokrasi ve bilgi çağı ile uyumlu yeni bir müfredat oluşturacağız. Öğrencilere araştırma yapma ve takım çalışması içinde uyumlu çalışma alışkanlığını kazandırmaya yönelik düzenlemeler yapacağız” ifadeleriyle eğitimin niteliğini yükseltmeyi ve bu amaçla okul koşullarını iyileştirme sözü veriyor. CHP'nin eğitimdeki nitelik kaybını gündemine alması, öneriler geliştirmesi önemli bir süreçtir.

o Eğitim sistemimizin çok önemli bir sorun başlığı yarattığı eşitsizlikler ve karma eğitim karşıtlığıdır. Sınıfsal, bölgesel, cinsiyete dayalı bu eşitsizliklerle ve karma eğitimle ilgili olarak CHP; “Velilerin, sözleşmeli okullar arasından seçim yapması uygulaması ile öğrencilerin sosyo-ekonomik durum ve inanç üzerinden farklı okullara ayrışmasından kaynaklanan eşitsizlikleri önleyeceğiz. Eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayacağız. Eğitim politikalarımızda, kadın-erkek eşitliğinin sağlanmasını ve kadınların toplumsal konumunun iyileştirilmesini hedef alacağız. Eğitimle, kadınların güçlendirilmesini sağlayacağız. Karma eğitimden ödün vermeyeceğiz. Kız çocuklarının okullaşma oranlarının istikrarlı bir şekilde artması için gereken önlemleri alacağız” denilerek önemli bir beklentiyi yerine getirmektedir.

o Geçen haftalarda bir OECD raporu yayınlandı. Bu rapora göre Türkiye'de öğrencilerin okuldan kaçma oranı % 54, OECD ortalaması ise % 14. Yani çocuklarımızın okul aidiyetleri zayıf ve okul ortamında mutlu değiller. CHP, bildirgesinde “Öğrencilerin Kendini Değerli Hissettiği Bir Okul Ortamı” sözü vererek, okullar ve okul ortamlarına yönelik olarak okul sayıları, donanımlar, alt yapı ve engelli öğrencilere yönelik yeni sözler söylüyor.

o CHP; “Felsefe” ve “Demokrasi Kültürü” derslerinin tüm okullarda okutulmasını ve temel etik değerlerin eğitim sisteminin tamamına yayılması için gereken düzenlemeleri yapma sözü veriyor. “İnkılap Tarihi” dersinin liselerde “Cumhuriyet Dönemi Tarihi” olarak yeni ve zengin bir içerikle okutulmasını öngörüyor. Bildirgede resim, müzik, beden dersleriyle ilgili bir yaklaşım yok. Çocukların gelişim süreçleri için özellikle ilk sekiz yılda çok önemli olan bu derslerin AKP iktidarı tarafından adeta yok sayıldığı bir dönem yaşadık. CHP'nin kısa sürede bu eksikliği gidereceğini umuyoruz.

o Türk eğitim sistemi 12 yıllık ilk ve orta eğitim süreçlerinde çocuklarımıza yabancı dil öğretemiyor. Yabancı dil öğretimi bu nedenle üniversitelere taşınıyor. Sistemin bu sorununa yönelik olarak CHP; her tür akademik, pedagojik çaba ve çalışma ile “Her Öğrenci En Az Bir Yabancı Dil Bilerek Mezun Olacak” sözünü bildirgesine bir hedef olarak taşıyor.

o 4+4+4 sistemiyle eğitim dizgesine giren ve çoğu yerde dayatılan dersler ilgili olarak CHP; “Seçmeli dersler öğrencilerin tercihi olacak, seçmeli derslerin okul yönetimleri tarafından belirlenmesine son verecek, öğrenciler tarafından rehberlik servislerinin desteği ile seçilmesini sağlayacağız. Seçmeli dersler için yeterli sayı ve nitelikte öğretmen bulunmasını, öğrenci ve öğretmen devamsızlığının azaltılmasını sağlayacağız. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerini seçmeli ders olarak düzenleyeceğiz. Farklı inanç gruplarının din eğitimi taleplerini karşılamak için gerekli düzenlemeleri yapacağız” diyerek eğitimin demokratikleşmesine yönelik önemli bir adım atmaktadır.

o Türkiye, nitelikli öğretmen yetiştiremiyor. 2015 yılında eğitim fakülteleri, Köy Enstitüleri, İlköğretmen Okulları ve Yüksek Öğretmen Okullarının yetiştirdiği öğretmen niteliğini yakalayamıyor ve kazanımların çok uzağında. Eğitimin en önemli öznesi olan öğretmen yetersizliği eğitimin niteliğini olumsuz etkiliyor. Ezberci kitlesel eğitimle öğretmen yetişmiyor. CHP seçim bildirgesinde öğretmen yetiştirme ve öğretmenin toplumsal rolü irdelenerek “Toplum Önderi Öğretmen” tanımlamasıyla “Öğretmenliği yeniden toplumun en saygın mesleklerinden biri haline getireceğiz” sözü verilmekte, eğitim fakültelerinin yeniden yapılandırılması, nitelikli öğrenci alınması, özlük haklarının iyileştirilmesi, tüm öğretmenlerin kadrolu çalışmalarının sağlanması, atama bekleyen öğretmenlerin sorunlarını çözme ve “140 bine yaklaşan öğretmen açığını kapatacağız” ifadeleri önemle yer almaktadır. CHP seçim bildirgesinde, Anadolu Öğretmen Liselerinin kapatılmasına yönelik tepki ve bu kararın iptaline yönelik bir talebin olmaması bir eksikliktir. Ama giderileceğini umuyorum.

o CHP, eğitim hakkını gerçekleştirmek adına yoksul öğrencilere, zorunlu eğitimi kapsayan tüm dönemler için aylık 240 TL eğitim desteği vermeyi öngörmekte ve yoksul öğrencilerin öğrenim araç ve gereçlerini ücretsiz sağlama sözü vermektedir. Eğitim desteklerinde kız öğrenciler için pozitif ayrımcı bir yaklaşımla, “CHP Aile Sigortası Programı kapsamında verilen eğitim desteklerini, kız çocuklarının okula gönderilmesi ön koşuluna bağlayacağız” denilmektedir. Bu, çok değerli sol bir politik yaklaşımdır. CHP, ayrıca açık öğretim yerine örgün eğitim vurgusunu özellikle yaparak, güncel önemli bir soruna işaret etmektedir.

o Bildirgenin en önemli vurgusu, 'tam gün ve ücretsiz okul öncesi eğitimi zorunlu eğitim kapsamına alma' sözüdür. Bu bildirgede ifade olunan zorunlu okul öncesi eğitim çok önemlidir ve gerçekten de 23 Nisan armağanıdır. Ülkenin geleceği ve eğitimin demokratikleşmesi adına çok önemli olan bu öngörü ile 6 yaş grubu (60 ayı tamamlamış olanlar) için okul öncesi eğitimde okullaşma oranını % 100'e ulaştırma hedeflenmektedir.

o CHP, seçim bilgesinde 35 yıllık bir karabasan olan YÖK'ü kaldırma sözü vererek üniversitelerin bilimsel, idari ve mali özerkliklerini koruyacak şekilde, eşgüdümü sağlamakla yükümlü yeni bir üst kurul oluşturmayı hedeflemektedir.

o CHP, seçim bildirgesinde tüm yaş kuşaklarından yurttaşlarımızın yaşam boyu eğitim ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tam donanımlı “Kent Enstitüleri” hedefi ortaya koymaktadır. Köy Enstitülerinin 75. yılını kutladığımız bu günlerde CHP, Kent Enstitülerinde öncelikli olarak temel eğitim ve ortaöğretim kademelerinde okuyan öğrencilerin, yaz tatillerinde ücretsiz olarak yararlanmasını sağlamayı hedeflemekte. Büyük kampüsler halinde kurulacak bu enstitülerin altyapısını, öğrencilerin bilimsel deneyler yapmasına, sanatsal aktivitelere katılmasına, spor yapmasına ve farklı alanlarda teknik ve mesleki eğitim almasına uygun şekilde hazırlayacağız denilerek, farklı branşlardaki atanamayan öğretmenleri, bu enstitülerde istihdam etmeyi hedeflemekte. Yıllardır Köy Enstitüleri tartışmalarında dillendirdiğimiz “Kent Enstitüleri, Meslek Enstitüleri” gibi önerilerin bildirgede yer alması, çaba ve emeklerimiz adına umut verici yeni söylemlerdir.

CHP, seçim bildirgesinde eğitimle ilgili bölümlerin kısa bir fotoğrafını çekmeye çalıştık. 13 yıllık bir tahribatı önlemek adına önemli bir belge. Çift emekli maaşı kadar önemli.

Uygulamaya geçmesi dileğimle…