Ya Diğer İlçeler * Reyhan Elbirliler

10 Kasım 2014, 18:58 Bir belediyenin vicdan görüntüsü dedik SARUHANLI Belediyesi'ne ait bakım evinin ölüm merkezi olduğunu gördük. YA DİĞER İLÇELER….. Bir bakıma tencere dibin kara seninki benden kara olayı.. Manisa Büyükşehir olunca ilçe belediyelerinin sahipsiz hayvanlara ilişkin görevleri de ortada kalıverdi.Halbuki kesin hükümlerle belediyelere…

Seçmece… * Reyhan Elbirliler

20 Ekim 2014, 19:29 On sene öncesi çıkmış, 5199 Sayılı Hayvan Koruma Kanunu ; sahipsiz ve güçten düşen hayvanların itlafını değil korunmasını esas almıştır. Belediyeler ; Hayvanların toplatılması, kısırlaştırılması aşılanması, gerekli tibbî bakımlarının yapılması ve işaretlenmesi, alındığı ortama geri bırakılması, sahiplendirilenlerinin kayıt altına alınmasıyla görevlendirilmişlerdir…

Nazca Çizgileri * Haydar Aksakal

10.11.2014 / 00:00 Nazca Çizgileri Güney Peru'da, Başkent Lima'nın 400 km güneydoğusunda yüksek, çorak bir platado, Nazco çölünün yüzeyi kazınarak yapılmıştır. Çizğiler Pampa Colarada, Kırmızı Ova ve Nazca Palma kentleri arasında 450 kilometrelik bir alana, geometrik şekiller ve canlıların betimlenmesiyle çizilmiştir. Dünya'nın en ilginç yerlerinden…

Mu Kıtası ve Unutulan Bir Medeniyet * Haydar Aksakal

03.11.2014 / 00:00 Binlerce yıl önce yaşadıkları dünyaya hükmeden, vatan saydıkları topraklarda yerleşim yerleri, kentler ve medeniyetler kuran uygarlıkların çoğu tarihin derinliklerinde kaybolmuştur. Mu kıtası da bunlardan birisidir. İngiliz araştırmacı Churchward, gizemli Tibet tapınaklarından birisin arşivinde bulduğu yazılı tabletler ve rahiplerden öğrendiği Nağa Maya dili…

Tuğrul Keskin ve Zito Epanastasis * Bedriye Aksakal

13.11.2014 / 00:00 Şair düşlerinin köklerine isyanı yazar. Yüzünü dizeleriyle ovar. Şairin bir hedefi vardır. Doğrunun içinde yol almak. Yol alırken,yüreğine isyanlar dolar. Ve dizeler peşindedir, sözcükler ” ZİTO EPANASTASİS” dedir. Tuğrul Keskin yine zoru başarmış. Yıllar önce yapılan bir zulmü, yüreğinde hisseder ve haksızlığa,…

Atatürk'ün Bilinmeyen Yönleri * Bedriye Aksakal

11.11.2014 / 00:00 Bugünlerde Atama, bayrağıma,vatanıma dil uzatanları gördükçe,onlara sesleniyorum: Onu anlamış olsaydınız  acaba yaptıklarınızdan utanır mıydınız? İlkokuldan başlayarak, bu zamana dek öğrencilere, Atatürk'ün nerede  doğduğunu, nerede okuduğunu, yaptığı savaşları ve yaptığı devrimleri anlattık. Atatürk'ün bazı yönleri var ki onlar anlatılmadı. Atatürk'ün en sevdiği yemek…

Edebiyat Dünyasından Bir Yaprak Düştü * Bedriye Aksakal

30.10.2014 / 00:00 Bir çınarı daha yitirdik. Hazan mevsiminde dökülen yapraklar gibi, edebiyat dünyasında , iz bırakanları bir bir yitirirken, bu kez de Vecihi Timuroğlu'nun ölüm haberi ile sarsıldık. Onu, kadim dostu Şükran Farımazlar'ın evinde tanımıştım. Sabaha dek konuşmalarımızda; Şeyh Bedrettin, Oğlu Kürşat… vardı. Yüreği…

29 Ekim Tarihinin Anlamı * Bedriye Aksakal

29.10.2014 / 00:00 Cumhuriyetin ilan ediliş süreci kadar, ilan ediliş tarihinin de bir anlamı, bir şifresi vardır. Atatürk, cumhuriyeti özellikle 29 Ekim'de ilan etmiştir. Bu tarihi bilinçli olarak seçmiştir. Atatürk cumhuriyetin ilanı için 29 Ekim tarihini seçerken, 30 ekim tarihine bir gönderme yapmak, daha doğrusu…

Baki Ayhan T * Bir Kadını Astım

“fayton” şairine bir kadını astım, sonra oturup altında ağladım döküldü solukları ipin gerginliğindenikindiyle akşam arasındaki çizgide kaldım cezayir menekşesi taşıyan bir fayton: ayrılıkbundan sonrası yükselmek sönmüş yıldızlar katınabir kadına verdim ruhumu: katledilmiş akşamda ayrılık: cezayir menekşesi taşıyan bir faytononunki intihar karasıydı benimki cinayet kırmızısıtek tek…

Baki Ayhan T * Sele Kapılan Küre

küre, sele kapıldı herkesin uyuduğu bir gecede gülüşleri ve ağlayışları farklıydı kıtaların eskidenaşkları ve nefretleri ne çok benziyor şimdi çocuklar tahta oyuncakları severdi bir zamanlartahta araba, tahta at, tahta ev, tahta bahçe…yitip gidiyorlar şimdi göğü delen çeliklerde sevişmenin başka bir tadı vardı mağaralardarengimizi kendimiz seçerdik:…

Bayram Balcı * Kuş Yuvaları

sen bir kırlangıçsınbahar sevişmelerin yorgunluğunugagasında taşıyanbelki de bir serçeyüzünde yapraklar sallanırpencerelerde perdeler uyurkanatlarında aşkın yüküansızın gelirsingöğsümün baygın kapılarındanyüreğime sızan serinlikyakar memeuçlarımı sen bir güvercinsinkanatların tutkusuna sadıkbelki de bir kumrusabahın ezan sesini kovanakşamdan kalma uykusuzteslim olan yalnızlığımdırbu bir başkarıştırbaykuş gözlü gecelere bir kanaryasın belli kidar geliyor…

Bayram Balcı * Bir Düş

bir nisan pazarı. belki de cuma. iyice karıştırdım artık günlerielimi uzatıyorum tutsana. başım dönüyor düşebilirimelimi uzatıyorum tutsana. bulutlar çöküyor gözlerimeelimi uzatıyorum tutsana. yüreğim ağrıyor ölebilirimelimi uzatıyorum tut ve bırakma. dayanamam tek başıma aylardan nisangünlerde belki bir görüş vaktielimi uzatıyorum tutsanaya da bir içli türkü söyle…

Özgen Seçkin * Özlem

Kahır, anneminkız kardeşiydi,ben bu söze düşen damlaydımıslak, tiftik, böğürtlen,kiraz yenisi,beynimde devrim zilleriçalana değin babam, koca budalakırların atlısı,imgemdeki yakışıklıölüvermiş erkenasiliğini görmemek içinoğlunun annem ve babamaha yolu yakınladımangina pectoris, stent filan…tekrar üzmeye sizi bir de nâzım gibiyaşayamamak kötü,nâzım gibi ayaktaölmek… güzel ama. /Yeni dosyadan/

Macaristan / Sándor Petofi * Çağımızın Şairlerine

Öyle kolay sanma sen bu işi, kardeşim,hemen kalkışma tellerden şarkılar döktürmeye!Sazı bir kere eline almaya göresin,bir görev yüklendin demektir, bilesin,çok ağır bir görev, ve belâlı.Geldinse anlatmaya yalnız kendi derdini, kardeşim,yalnız kendi zevkini anlatmaya geldinse,bırak elinden o kutsal sazı,sana burada hiç kimse kulak asmaz. Biz yaşamadayız…

Çocuklar Bakıyorlar * Ziya Osman Saba

Çocuklar bakıyorlar, gözlerinde mavilik,Bize bakıyorlar çocuklar, bir deri bir kemikÇocuklar tutamıyorlar ellerinde oyuncakları,Çocuklar, koşamaz olmuş bacakları.Bakıyorlar her akşam elimize,Bir şey sormak ister gibi hepimize.Benizleri sapsarı, hasta.Çocuklar bedbaht bu yaşta.Kim getirip koymuş onları yanımıza:Bakıyorlar çizgi çizgi alnımıza.1948 (Cümlemiz /Toplu Şiirler, Can Yayınları, 2014)

Arzu K. Ayçiçek * Sınırda

Gün taşlarla konuşurdu yanni kaptankoyaklardan akan ırmağın sesini dinlerditepelerden esen zeytinleri Geceyi keserdi dalgalarsüngercileri beklerken yannirumeli türküleri söylerdi ona madam eleniodeysseus'us şarap kupasını taşıyordueleni'nin incecik parmaklarıdokundukça yanni'nin titreyen ellerine… Sessizliği yıkardı kuşluk vaktieleni'nin göğsünde çırpınan mavikırlangıçlar uçardı yeşil gözlerindengüneş boyayınca karşı kıyıyı. 'Bu yıl kötü…

Arzu K. Ayçiçek * Böyle Bağlar

yine savuruyorsun etekleriniyalan maskelerin gölgesindeben sana bağlı, sen bana acımasızsevmek bela seni ey dünya! ölürsen üşürüm. hiçbir şeyim yok iki dizimden başkabir de yürek çarpıntısıgizlerle dolu incecik kanayanyeşil dalgalar geçti yüzümün kıyısındansenin harmanında döküldü bu saçlarımiçimde büyüyen hiçliğin mülkiyetim olmadı öylebeklentim hiçavcı olmadım, olmak da…

Ahmet Zeki Muslu * O Kadınlar

gözyaşından başka ziyneti olmayanbulut giyinen bir genç kız her birikederli ve fettan yüzlerindekeşfedilmeyen ülkelerin haritasıbaşlarını koyacak sahipsiz omuz ararlar aşka hazır, dinamit saklı yüreklerinianalarına emanet bırakır çıkarlar sokağaşarkılarında büyük aşkların özlemiseslerinde hüzünlü bir çığlıksevdaları diken olur batar yüreklere saçlarında bir yasemin kokusugülüşler dişi, tenleri bakireyanakları…

Ahmet Zeki Muslu * Garip Bir Adam

sevdalandığı düş ülkesinin kızlarınahep ayrılık mektupları yazardıhiç sevgilisi olmamış bir arkadaşımtekil sevdası gün geçtikçe çoğullaşırgönlünden kavak yelleri eksik olmazdı babasından başka erkek tanımayanayva tüylü kızlar süslerdi düşlerinibir de başları bereli, yıkık kaşlıche'nin yoldaşı güney Amerikalı devrimcilerinancından başka paylaşacak mülkü yoktu üstü başı ter, nefesleri açlık…

1 3 4 5 6 7 25