ZAGANOS CAMİİ VE ATATÜRK'ÜN BALIKESİR HUTBESİ * Haydar Aksakal

19.05.2014 / 00:00

Balıkesir caddelerinde dolaşırken, eleştirmen Halil Şahan'ın rehberliğinde kent merkezinde bulunan tarihi bir caminin külliyesine doğru yöneldik. Zağanos Paşa Camii ve külliyesi Fatih Sultan Mehmet'in vezirlerinden Zağanos Paşa tarafından yaptırılmış, Paşa, caminin inşaatında çalışmış, ustalarla birlikte olmuş…

İnşaatı kısa sürede biten cami, 31 Mart 1461 günü törenle, dualar eşliğinde ibadete açıldı.

Zağanos Paşa, Gelibolu sancak beyliği ve katan-ı deryalık görevinde bulundu, 1467-1469 yılları arasında Trabzon Sancak Beyliği yaptı.

Fatih'in çocukluğunda, onun askerlik öğretmenliğini yapmış, kız kardeşiyle evlenerek eniştesi olmuştu. Fatih Sultan Mehmet tahta geçtiğinde, Sultan I. Murat tarafından sürgüne gönderilen paşayı çağırarak vezir tayin etti.

İstanbul'un fethi sırasında Rumeli Hisarı'nı da yaptırmıştır.

Bugünkü cami, 1902 yılında yeniden inşa edildi. Balıkesir Kenti'nin en büyük camisidir. Minaresinden, kentin her tarafı izlenir.

Kurtuluş Savaşının acılı günlerinde, Mehmet Akif Ersoy bu camide verdiği hutbe ile halka moral ve heyecan vermiştir. Atatürk'ün hutbesini okuduğu ilk ve tek camidir.

Atatürk. Balıkesir Kenti'ni 7 kez ziyaret etmiştir. 6 Şubat 1923 günü, İzmir'den trenle Balıkesir'e gelen Mustafa Kemal Paşa'nın yanında eşi, Kazım Karabekir Paşa ve diğer zevat vardı. Balıkesir, Gazi Mustafa Kemal Paşayı büyük coşku ve sevgi ile karşıladı. Atatürk, 7 Şubat 1923 Cuma günü öğle vakti Zağanos Paşa Camii'ne gitti. Okunan mevlidin ardından minbere çıktı. “Allah birdir, şanı büyüktür, Allah'ın selameti, atıfeti ve hayrı üzerinize olsun” diyerek devletin temel esasları ile devrimler ve cumhuriyete ışık tutan mesajlar verdi ve hutbesine başladı:

“Ey millet! Allah birdir, şanı büyüktür. Allah'ın selâmeti, sevgi ve iyiliği üzerinize olsun. Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri, Cenâb-ı Hak tarafından insanlara dinî hakikatleri tebliğe memur edilmiş ve resul olmuştur.

Temel nizamı, hepimizin bildiği Kur'ân-ı Azimüşşan'daki açık ve kesin hükümlerdir.

İnsanlara manevi mutluluk vermiş olan dinimiz, son dindir, mükemmel dindir. Çünkü dinimiz; akla, mantığa ve gerçeklere tamamen uymakta ve uygun gelmektedir. Eğer akla, mantığa ve gerçeklere uymamış olsa idi bununla diğer ilâhî tabiat kanunları arasında birbirine zıtlık olması gerekirdi. Çünkü bütün tabiat kanunlarını yapan Cenab-ı Hak'tır.

Arkadaşlar! Cenab-ı Peygamber çalışmalarında iki yere, iki eve sahipti. Biri kendi evi, diğeri Allah'ın evi idi. Millet işlerini Allah'ın evinde yapardı. Hazret-i peygamber'in mübarek yollarını takip ederek bu dakikada milletimize ve milletimizin şimdiki ve geleceğine ait konuları görüşmek maksadıyla bu kutsal yerde, Allah'ın huzurunda bulunuyoruz.

Beni bu şerefe kavuşturan Balıkesir'in dindar ve kahraman insanlarıdır. Bundan dolayı çok memnunum. Bu vesile ile büyük bir sevaba nail olacağımı ümit ediyorum.

Efendiler! Camiler birbirimizin yüzüne bakmaksızın yatıp kalkmak için yapılmamıştır. Camiler, söylenenleri dinleme ve ibadet ile beraber din ve dünya için neler yapılması lazım geldiğini düşünmek, yani birbirimizin görüş ve düşüncelerini almak için yapılmıştır.

Millet işlerinde her ferdin zihninin başlı başına faaliyette bulunması lâzımdır. İşte biz de burada din ve dünya için, geleceğimiz için her şeyden önce hâkimiyetimiz için neler düşündüğümüzü meydana koyalım.

Ben yalnız kendi düşüncemi söylemek istemiyorum. Hepinizin düşüncelerini anlamak istiyorum. Millî emeller, millî irade yalnız bir şahsın düşünmesinden değil, millet fertlerinin tamamının arzularının, emellerinin birleşmesinden ibarettir. Bundan dolayı benden ne öğrenmek, ne sormak istiyorsanız serbestçe sormanızı rica ederim.”

Gazi Mustafa Kemal, cami minberinden Cuma günü hutbe okuyan ve insanları aydınlatan, ilk ve tek cumhurbaşkanıdır.