ESKİŞEHİR'DE İKİ GÜN… * Kemal Kocabaş

Türkiye, yerel seçimlere hazırlanıyor. Partilerin aday listeleri yavaş yavaş netleşirken kırgınlıklar, istifalar ve hayal kırıklıkları medyaya yansıyor. Seçim süreçleri ile ilgili bu tartışmalar yaşanırken yolsuzluk iddiaları, yatak odalarında ayakkabı kutuları içinde bulunan paralar, para sayma makinaları, gözaltına almalar, emniyetteki yaygın polis atamaları, görevden almalar ülke gündeminde yerini aldı. Bu yazıyı yazarken de oğulları gözaltına alınan üç bakanın istifasıyla tartışmalar yeni bir boyuta taşındı.

Bu haftaki yazımda yşanan bu tatsızlıklara girmeyeceğim. Hukuk devleti olamamakla ilgili sıkıntılara değinmeyeceğim. Bir geziye ve bir kente dair gözlemlerimi paylaşacağım. Yeni Kuşak Köy Enstitüler Derneği'nin (YKKED) 21. şubesi Eskişehir'de kuruldu. 20 Aralık 2013 Cuma gece yarısı İzmir'den 20 kişilik arkadaş grubunun yer aldığı bir minibüsle yola çıktık. Uşak, Gediz, Kütahya üzerinden Cumartesi sabahı saat 9.00'da Eskişehir'deydik. Karasal iklimin sürdüğü Eskişehir'de sıcaklık eksi on derece ve hava çok soğuktu.

Kısa bir dinlenme sonrası iki genç rehber arkadaş aracılığıyla yarım gün sürecek kent turuna Odunpazarı'ndan başladık. Ahmet Piriştina İzmir'i çağdaş bir kente dönüştüren, değiştiren bir belediye başkanıydı. Başarılarıyla da halkta hep karşılığını buldu. Kent turu, Piriştina'nın İzmir'deki başarılarının yenisinin Eskişehir'de Büyükerşen Hoca tarafından hayata geçirildiğini görmenin kıvancını görmekle başladı. Otantik Odunpazarı evleri, yapılaşma standardı, bizzat Büyükerşen Hoca tarafından yapılan heykellerle donatılan meydanlarla Eskişehir bir Avrupa kenti havasındaydı. Porsuk Çayı kenarındaki eski mezbahanın restore edilmesiyle halka kazandırılan yeşil alan ve mekan harikaydı. Burada ikram edilen Eskişehir yerel kültürünün ana menüsü “Çig Börek” gezinin çok değerli bir tadıydı. Sıra “Uzay Merkezi”ndeydi. Çocuklarımıza bilimsel merak kazandırma adına çok geniş bir alan içinde gerçekleştirilen bu proje sosyal yerel yönetim anlayışının bir kazanımıydı. Yarım küre şeklinde yapılan mekan yaklaşık 80 kişi alıyordu. Yatabilen koltuklarda yarım küre üzerinde üç boyutta uzay çalışmalarının tarihçesi bizlere ve çoğu öğrenci olan izleyicilere NASA tarafından hazırlanan 40 dakikalık bir belgeselle sunuldu. Eskişehir turu eksi 10 derecede devam ediyordu. Sıra Büyükerşen Hocanın Eskişehir'e kazandırdığı plajlardaydı. Donmuş Porsuk çayı kenarında yapılan plajlar Temmuz-Ağustos aylarında Eskişehirlilerin deniz ihtiyacını giderme adına önemli bir kazanımdı. Rehberler, suyun nasıl temizlendiğini, hijyenik koşulların nasıl oluşturulduğunu ve meydandan halkın nasıl yararlandığına ilişkin ayrıntılı bilgileri coşkuyla gruba aktardılar.

Kent turu devam ediyordu. Lokomotif üretim fabrikasına geldik. Burada bir araba sergileniyordu. Sergilenen, 1960 yılında Cemal Gürsel'in projesi olarak hayat bulan ve Türk mühendisler tarafından Eskişehir'de üretilen ve sinemaya da konu olan “Devrim Arabası” idi. Arabanın markası olarak “Devrim” yazıyordu. Kent turunda sıra Odunpazarı otantik mimarisi içinde hayat bulan olağanüstü bir “Balmumu” müzesiydi. Müze tümüyle Büyükerşen Hocanın yaratıcılığının bir ürünüydü. Müzede, sanatçıların, devlet büyüklerinin, politikacıların balmumu heykelleri vardı. Müze müdürü, bu olağanüstü sergi sonrası küçük bir amfide bizim gruba Mustafa Kemal ve İsmet İnönü'nün öz yaşam öykülerini anlatan iyi hazırlanmış belgesel gösterimi sundu. Müzenin duvarları Eskişehir kentinin tarihsel özgeçmişine yönelik fotoğraflarla donatılmıştı. Yaklaşık altı saat süren kültür ağırlıklı kent turunu çağdaş bir kentin nasıl olması gerektiğini, vizyon zenginliğinin önemini, yaratıcılığın-sanatın bir kenti nasıl değiştirdiğini düşünerek tamamladık. Zenginleşmiştik. Teşekkürler Büyükerşen Hoca… Akşam yemeğinde YKKED-Eskişehir şubesi kurucusu dostlarımızla beraber olduk.

Eskişehir, Köy Enstitüleri tarihinde çok önemli bir kent. Tonguç'un ilk öğretmenlik deneyimi, ilk Eğitmen Kursu burada kurulmuştu. Deneysel pedagojinin önemli kazanımları Rauf İnan ve arkadaşları tarafından Çifteler'de hayata geçmişti. O nedenle YKKED-Eskişehir Şubesinin kuruluşu bizim için çok değerli ve önemliydi. 22 Aralık Pazar günü Saat 14.00'de Büyükşehir Belediyesi Taşbaşı Kültür Merkezindeydik. 400 kişilik salon hınca hınç doluydu. Çifteler Köy Enstitüsü çıkışlı öğretmenler, aileler, demokratik kitle örgütü temsilcileri, Tepebaşı Belediye başkanı Ahmet Ataç, Çifteler doğumlu Yeniden İmece yazarı Varlık Özmenek de salondaydı. Eskişehir şubesinin kuruluşuna yoğun bir ilgi vardı. Salona giriş bölümünde derneğin yayınladığı 30 farklı kitap standlardaydı. Giriş fuayesinde derneğin hazırladığı “Türkiye'nin Geçmişindeki Yarın: Köy Enstitüleri” fotoğraf sergisi izleyicileri karşılıyordu.

Açılış seremonisi sonrası YKKED-Eskişehir şubesi başkanı Ayhan Türkseven derneği nasıl kurduklarına, neleri başarmak istediklerine ilişkin bir konuşma yaparak kurucuları tanıttı. Kurucular “Ayhan Türkseven, İlyas Küçükcan, Muharrem Kubat, Murat Kahyaoğlu, Yüksel Yüksel, Bülent Arıkan, Prof. Dr. Aydın Ziya Özgür, Prof. Dr. Abdülkadir Koçak, Prof. Dr. Kıymet Selvi, Nermin Güzle, Hakan Ünal, Doç. Dr. Erdoğan Kaya, Mete Günay”' dan oluşuyordu. Daha sonra söz alan YKKED-Genel Başkanı Prof.Dr. Kemal Kocabaş derneğin ilk on yılda Köy Enstitüleri kültürel mirasını günümüze taşıma adına çalışmalar yaptığını, ikinci on yılda “Eğitim Reformu Platformu” (ERP) oluşturarak ülkenin geleceğine ilişkin projeler üzerinde çalışmalar ürettiğini, derneğin laik, demokratik, bilimsel eğitimden yana taraf olduğunu, Eskişehir şubesiyle bu çalışmaların daha da zenginleşeceğini belirten bir konuşma yaptı. Açılış, Başkan Yardımcısı İlyas Küçükcan, Prof. Dr. Kıymet Selvi, Doç. Dr. Erdoğan Kaya ve Yard. Doç.Turan Erkılıç'ın Çifteler Köy Enstitüsüne yönelik çalışmalarını aktardıkları kısa konuşmalarla sona erdi. Daha sonra Ali Özer, Nevber Tarcan, Neşet Tınaztepe, Mehmet Ali Arıkan ve Ahmet Öztuna'ya onur belgeleri verildi ve etkinlik giriş fuayesinde bir kokteyl ile sona erdi.

Yüzlerce halk çocuğuna insan olma, yurttaş olma gibi aydınlık pencereler açan ve onları “Canlandırılacak Köy-Canlandırılacak Memleket” çabalarına katan Çifteler Köy Enstitüsü bir aydınlanma merkeziydi. Bize özgü, bu ilerici projenin günümüz karşılığını aramak YKKED'in ülkeye karşı boynunun borcudur. Eskişehir şubemizin açılmasında emek veren Köy Enstitülü büyüklerimizi ve tüm Eskişehirli dostlarımızı kutluyor, teşekkür ediyoruz ve onları selamlıyoruz.