Gönüllü Kulluk , Kirletir…

Bir televizyon reklamı hatırlıyorum. Deterjan reklamı. ?Kirlenmek güzeldir? deniyordu. Elbette çamaşırlar için söyleniyordu. Çünkü çamaşır ne kadar çok ve sık kirlenirse, deterjan tüketimi o kadar artacaktı. Kirle, pasla, tozla, terle kirlenmek belki güzeldir güzel olmasında da? ?Gönüllü kullukla? kirlenmenin ne deterjanı vardır, ne de sabunu?…

Salihli Şiir İkindileri

26 Kasım 2011 tarihinde dostlarımla Salihli?deydim. 1985 yılından beri Salihli Belediyesi tarafından düzenlenen ?Şiir İkindileri? nin 46. sı yapılıyordu. Bir yerel yönetim Ege?nin verimli, antik topraklarında en uzun soluklu şiir etkinliğini gerçekleştiriyordu. Kurumsallaşan, gelenekselleşen sanatsal-kültürel buluşmaya imza atıyordu. Her şiir ikindisinde olduğu gibi giriş masalarında…

Ceylan Derisi Batanlar

Bazı tipler vardır. Kenarda köşede durur, etliye sütlüye karışmazlar pek?Bu halleriyle de kimsenin dikkatini çekmez, kendi yağlarıyla kavrulurlar?Ta ki?,İçlerinde biriktirdikleri cevher onları yakıp kavurmaya, keşfedilme arzusu dayanılmaz boyutlara varmaya başlayana kadar?Sonrasında tutabilene aşk olsun!..Her kabın şeklini almaya, her telde oynamaya, her fırsatta gündem yaratmaya çabalarlar?Allah?tan…

Kadınlar için Her Tür Ayrıma Hayır * Ülgen Zeki Ok

Kadınlarımız için negatif ? pozitif, her türlü ayrımcılığa karşıyım ve tam eşitlikten yanayım. Nedenine gelince?Türk Dil Kurumu?nun Güncel Türkçe Sözlüğü?ne göre ?Toplumdaki diğer kişiler ile eşit koşullarda yaşamadığı düşünülen belli gruplara çeşitli ayrıcalıklar tanıyarak onları destekleme? anlamına gelen pozitif ayrımcılığın kadınlarımız için uygulanması ilk bakışta…

Tilkiler * Cevahir Sipahi

Bir akşam servileri gözlüyordum:Güzel,Zarif. Birdenbire gördüğümü sandımYeraltına gizlenmiş tilkileriRüzgâr kıvırıyordu dışarı çıkmış kuyruklarını… Tilkiler, niçin sizi düşündüm ki? Belki de herdaim dikiliydi serviler oradaTapılanların yanında,Tapınakların yanında! Çeviri : Tuğrul Asi BALKAR

Senin için * Cevahir Sipahi

Aşkla doludur her şey. Bu gözlerdekiBu sözcüklerdekiAralarındaki bu hüzünlü sessizlik aşktır.Dünyaya geldiğimizden beri hiç olmamıştık böyle.Beklediğim sendin! Sendin beklediğim! Sendin! Çeviri : Tuğrul Asi BALKAR

Kosova * Cevahir Sipahi

Kasabanın bizim tarafındaki köylüleri Kosova'yı sordular bana. Drina Irmağı, Osum Irmağı,Sharr Dağı, Tomorr Dağı,Burada ve orada aynı sözcüklerle konuşulurdu. Kesin bir ayrılık bu:Prangalı. Çeviri : Tuğrul Asi BALKAR

Cevahir Sipahi Yaşam Öyküsü

Arnavut şair Cevahir Sipahi (Xhevahir Spahiu) 1945'te Skrapari bölgesi yakınlarında Malind köyünde doğdu. Tirana Üniversitesi'nde Arnavutluk Edebiyatı öğrenimi gördü. Şair, gazeteci, öğretim görevlisi, yayımcı, oyun yazarı olarak çalıştı. 1993'te Arnavutluk Yazarlar Birliği (Albanian Writers' Union) sekreterliğine getirildi, 1998'den beri de başkanlığını yürütüyor.

Yeni Hukuk Muhakemeleri Kanununda Öninceleme

Hepinize iyi haftalar sevgili okurlarımız. Bu hafta sizlerle 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunumuzla hukuk sistemimizde yerini alan ?öninceleme? den bahsedeceğim.6100 Sayılı Kanunumuzun 137 ve devamındaki maddelerde öninceleme düzenlenmiştir.137. maddeye göre artık 6100 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra açılan davalarda dilekçelerin karşılıklı…

İlk Öğretmenin Kim Senin * Işıl Soğukpınar

?İlk öğretmenin kim senin? Kim öğretti alfabeyi? Öğretmen kutsaldır ana gibi, öğretmen kutsaldır baba gibi, öpülesi elleri var??Ali Rıza Binboğa?nın çocuksu sesinden dinlerdik içimiz coşku dolu.İlk öğretmenlerimiz, hayata yönelik, hayatın tam içinden neler öğretmediler ki bize.İlköğretimdeki ilk öğretmenimi anımsıyorum: Nursel Kullukçuoğlu. Neler öğrenmedim ondan: ?Kalp?le…

Tertemiz Yürek * Attila JÒzsef

Ne anam var, ne babam.Ne yurdum var, ne tanrım.Ne beşiğim var, ne kefenim.Ne sevgilim, ne aşkım, ne evim barkım. Tam üç gün var açım,komadım ağzıma bir lokma.Veririm ömrümün yirmi yılını,gücümü kuvvetimi, varımı yoğumu. Kim alacak onları? Hiç kimse.Şeytan isteyecek onları benden.Bu tertemiz yüreği, bu iyi…

Sevgilim Ne Zaman Sokaktan Geçse * Attila JÒzsef

Sevgilim ne zaman sokaktan geçseserçeler barıştı güvercinlerle. İncelikle basar basmaz kaldırımagüzel ayak bileği ışıldadı usulca. Efil efil titreşince omzubaktırdı arkasından bir çocuğu. Yürüdü salınarak – lâmbalar yanmayave bakmaya başladılar hayranlıkla. Ve güldü hepsi, umurlarında değildio benim doldurmuşsa yüreğimi. Kollarımda salladığımı titizliklekorktum elimden alacaklar diye! Ama…

Seveceklerdi Beni * Attila JÒzsef

İyi nedir kötü nedir düşünmüyorumÇalışırım, acı çekerim: yaşamım bu. Takma pervaneli kayıklar, çanak çömlek yaparım,Kötü zamanlarda kötü, iyi zamanlarda iyi. İşlerim sayısızdır! Yalnız sevgim,Sezmekle bunları, boyuna bir yere biriktirir. Sevgim kuşkusuz inansa da onlaraSusar daha yeminden, inanıştan önce. Bir ağaç yapın beni, kargalar sanırım kiYakında…

Haykıran Ben Değilim * Attila JÒzsef

Haykıran ben değilim, yer gümbürdüyor,Dikkat et, dikkat, çünkü çıldırdı şeytan,Uzan kaynakların duru dibine,Yapış pencere camına,Gizlen elmasların ışıltısı ardına,Taşlar altında böcekler arasına,Gizle kendini sıcak ekmek içinde,Sen yoksul, sen.Yeni sağanaklarla süzül toprağa – Boşuna yıkanıyorsun kendi içinde,Yalnız başka suda yıkayabilirsin yüzünü,Bir çim yapracığında minik bir uç olDaha…

Flora * Attila JÒzsef

Şimdi iki milyarlar zincirlemek için beniBenden bir çoban köpeği yapmak niçin kendilerineFakat iyilik, şefkat ve nicelik duygularıGöç ettiler onların dünyasından Güney'e.Artık ışık içinde göremiyorum bu dünyayıGöremiyorum , deney tüpüne bakan bir doktor rahatlığıylaDiz çöküyorum, haykırıyorum yenilgimiSevgilim, bir an önce gelmezsen yardımıma Köylü nasıl toprağa muhtaçsaYağmura,…

Anne * Attila JÒzsef

Bütün bir hafta, aralıksızAnnemin görüntüsü geçti gözlerimdenKolunda ağır çamaşır sepetiÇatı katına tırmanırken Ve ben yaramaz, delişmen çocukBağırır, tepinirdim yerimdeBıraksın da koca sepetiÇatıya beni taşısın diye O, söylenmeden, bana bakmadanÇıkar, sererdi çamaşırlarıGöz kamaştıran aklıkta çamaşırlarSallanır, döner, hışırdarlardı. Ağlamak için çok geç şimdi;Annemi uçuşan kır saçlarıylaGörüyorum gökyüzü…

Yaz * Tuğrul Keskin

derinleşen büyük yalnızlığın iniltisiyle derlenip, toparlandı kumsaldaçığlık çığlığa koşmaya güz denizine yüreğin suya değince, ?doğrul? dedicoşkulu aşkların buğulu sesiylekapılarını çal, bütün şehrin kapılarını bitti yaz. derlenip toparlandı kumtaneleri tek tek silkelendi evlerintoparlandı çiçekler, kurutuldu yazserpiştirildi o son, soğuk geceye bitti yaz. gün batımları katlandıözenle, bir…

Kırmızı Firari * Arife Kalender

Bir görüntüden at çalmış kırmızı firariyim vur emriyle bültenlerde aranan ölümlüden doğmayım öldürebilirim her an Gün cesedi üstünde ayak izleri öğrendim eğrilip ufanır granitler taşın da şarkısı var güneş gider sarkar buluttan ay şimdi karanfiller ülkesindeyim Koynumda kan koklayan bıçaklar gecikmişim pürtelâş, pürsevgi, pürrüzgâr dünyanın…

Duvar * Arife Kalender

Bir duvarı itip duruyorumkımıldıyor kımıldıyor dane geri iki santimne ileri bir metre bak, silah sesinde tüm kuşlarbiz miyiz, yaprak mı titreryaşamaya bakarken penceredenbenim resmim senin resminittiğimiz duvarların üstünde S tipi ya da Ebir yalnızlık işte, bağırın istersenizkorkulardan ürettiğimiz iki el olamayan kol saramaz hem nereden…