Hüsran Sokağı * A.hicri İzgören

Sonunda ketum bir tarihe göçebe oldumAdressiz kaldım bu yüzden bir rüzgâr gibiTakıldım hiç büyümemiş bir çocuğun ardınaVizem yok kimliğim sahte yollar mayın döşeli Bir ömürde kaç sokak izi kalır geriyeSaçlarımın ıslaklığından anlıyorumOrda bir çocukluğun yağmuruna varılırYarpuz kokusu uğurlar sizi görmezsinizHer sokak aslında bir patikadır Yüzümde…

İngiltere / William Blake * Senden İsteğim

Senden bütün istediğim Küçük bir sevgidir Gelen ve ağır ağır büyüyen, Değil gelen ve giden. Ve senden bütün istediğim Ümit dolu güneşli bir gün, Sevgi dolu bir kucaklayış Değil kucaklayış sonrada gidiş. Senden bütün istediğim Beni kırmamak, Beni bekletmemek. Yarın çok geç olabilir Unutma ki…

Amerika / Robert Frost * Sevi Bir Sorun

Bir garip çöktü kapıya akşam Senli benli konuştu taze gelinle Elinde yeşilli aklı bir deynek Dayanağı korunağı olacak Sordu dudaklarından çok gözleriyle “Bu gecelik sığınabilir miyim evinize?” Döndü ardına baktı Karanlık pencerenin dibinde Yürüdü sundurmaya çıktı gelin Gel dedi göğe bakalım birlikte Görelim nasıl başlıyor…

Çin / Po Chu * Kış Gecesi

Evim fakir, dostlarım beni terketti, Hastayım, ziyafetlere gidemiyorum. Gözümün önünde canlı bir kimse yok, Kulubemin içinde yalnız yatıyorum, Kırık lambam zayıf bir ışık veriyor, Yıpranmış perdelerim çarpık, birbirine uymuyor. Tse, tse kapı eşiğinde ve pencere kenarında, Tekrar yağan karın sesini duyuyorum. İhtiyarladığım için pek az…

Amber * Pablo Neruda

UykunUykumda dinlensin bir tanemAşk, acı, iş dinlensin…Görünmeyen çarkları üstünde dönen gecedeUyumuş amber gibi safsın bana sarılıp Başka kimse düşlerimde uyumayacak aşkımGideceksin, birlikte gideceğiz zamanın suyunda…Ayım, güneşim, ölümsüzümKaranlıkta, yanımda senden başka hiçbir kadın yolcuya yer yok Ellerin açılmış bileklerin narin,Amaçsız tatlı işaretler indi avuçlarındanİki gri kanat…

Belçika / Maunice Maeterlinck * Eski Şarkılar

Bir gün döner gelirse Ona ne söylemeli? – Dersin ki bekleyerek, Kapadı gözlerini. Ya yine o sorarsa Beni hiç tanımadan? – Belki bir derdi vardır, Ona kardeşçe davran. Nerde diye sorarsa Ne cevap vereyim ben? – Ver altın yüzüğümü, Hiç birşey söylemeden. Ya derse ki…

Anlar * Jorge Luis Borges

Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya, İkincisinde, daha çok hata yapardım. Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım. Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar, Çok az şeyi Ciddiyetle yapardım. Temizlik sorun bile olmazdı asla. Daha çok riske girerdim. Seyahat ederdim daha fazla. Daha çok güneş doğuşu izler, Daha çok dağa…

Ho Chih-fang * Tertemiz Şeylerden Sözedeyim

Tertemiz şeylerden sözedeyim İlk sevdalarımdan, ilk dostlarımdan. Ne toprağın kokulu çiçekleri Ne yıldızlar Ne vahşi gönüllü, vahşi ruhlu insanlar ; Hiç, hiç bir şey kalmıyor ebedi olarak, Her şey kuruyor sabah çiğleri gibi. Ama bir şeyler kalıyor ki çok kıymetli. İşte bu kalıntıların parıltısı Bir…

İnsanların Rağbeti * Friedrich Hölderlin

Sevdiğim gündenberi en güzel bir hayatla Dolan kalbim ilahi bir varlık olmadı mı? Neden beni daha çok dinlerdiniz vaktiyle? Ben ki o zaman daha kibirli, daha kaba, Ağız kalabalığı yapan boş bir adamdım… Ah! insanlar pazarda para edene koşar, Uşak ruh saygı duyar ancak heybete…

Çocukluk * Friedrich Hölderlin

Çocukken arasıra Kurtarırdı bir tanrı beni İnsanların bağırışlarından ve sopalarından; Masum rahat, oynardım o zaman Çiçekleri ile korunun Ve göklerin meltemleri Oynardı benimle Tıpkı sana doğru Narin kollarını açan Bitkilerin kalplerine Sevinçler saçtığın gibi

Hayatın Çağları * Friedrich Hölderlin

Fırat kıyısındaki şehirler! Palmir'in yolları! Ve ey çölün ovalarındaki sütun ormanları, Ne oldunuz? Siz ki aşıyordunuz hudutlarını Bütün yaşıyanların, Fakat göklerin estirdiği yeller Ve yaktıkları ateş Aldı başınızdan taçlarınızı; Bense şimdi Bulutlar altında oturmaktayım, Her birinde bir huzur olan bulutların, Karacaların dolaştığı kırlarda Göğe doğru…

Bu Kapı İnsan Kalbini Simgeliyor

19. yüzyılın büyük İngiliz ressamlarından William Holman Hunt?ın, bir bahçeyi anlatan tablosu Londra Kraliyet Akademisi?nde sergileniyordu.Hunt?ın ?Evrenin Işığı? adını verdiği bu tabloda gece elinde bir fenerle bahçede duran filozof görünüşlü bir adam vardı.Adam, öteki eliyle bir kapıyı vuruyor ve içeriden sanki bir yanıt bekliyormuşçasına duruyordu….

Ali Kemal Turan * Afrika

Ey Afrika! kara Afrika! kaderi; insanından daha kara Afrika… aç arslanların, arslanlarından; daha aç insanların memleketi Afrika… şişmanlıktan ölünen çağımızda ekmeksiz kalan Afrika… Belgesellerin memleketi olan, ibretlik bir, belgesel gibi ölen Afrika… resmini çekipte; açlıktan ölen çocuğun, kartala yem bırakanların sahte merhametine sığınan Afrika… Götürüp…

Liman Kırıntıları * Edgar Allan Poe

Bahamalı martılar beni çağırdı, Bir ikinci bahar gecesi Yalan söyledim, Yırtık blucinli tayfalara, Seni sevmediğimi söyledim. Oysa rıhtımlar En sarkılı dalgalarla yıkanıyordu, Midye kabuklarında sakladım gözyaşlarımı; Hastaydım, Kırık kötümser bir öksürük yapışmıştı boğazıma Seni unutmak gerekiyordu… Bahamalı martılar beni çağırdı, Bir ikinci bahar gecesi, İskele…

İsimsiz * Edgar Allan Poe

Sevilmek mi?-öyleyse bırakma yüreğini Şimdiki yolundan ayrılmaya. Olduğun her şeyken şimdi, Olmadığın şey olma. Böylece kibarlığın, lütfun, Aşkın güzelliğin, sonsuz bir övgü konusu olacak yeryüzünde, ve aşk-basit bir görev.

Akşam Yıldızı * Edgar Allan Poe

Yaz ortasındaydıVe geceyarısı,Ve yıldızlar yörüngelerindeÖlgün ölgün pırıldarken,Daha parlak ışığındaKendisi göklerdeKöle gezegenlerin arasında,Işığı dalgalarda olan soğuk ayın.Soğuk tebessümüne dikmiştim gözlerimiFazlasıyla – fazlasıyla soğuktu benim içinDerken kaçak bir bulut,Geçti örtü niyetine,Ve ben sana döndüm,Mağrur akşam yıldızı.Senin ışığın daha değerlidir benim için.Çünkü yüreğime mutluluk verirGöklerdeki gururun geceleri,Ve daha…

Fransa / Felix Arvers * Sonnet

Kalbim sırrını buldu, manalandı hayatım. Ölmez bir aşk aniden kapladı benliğimi. Ümitsiz acı çektim ve herkesten sakladım, O bile kendisini bilmedi sevdiğimi. Ah! Şimdi çok pişmanım, yanında gölge gibi, Hem ondan ayrılmadan kalacaktım, yalnız ben Hem ölünceye kadar mesut bir köle gibi, Hiçbir şey istemeden…

Amerika / Edward Estlin Cummings * Parisli Akşam

Gün battı akşam oldu Paris'te Aylardan Nisandı Gökyüzüne baktı kaldı sokaklar – kiliseler Gencecik yağmur yağdı Ne kadar gül varsa evrende- mavi Kokusu dünyayı tuttu Yüzü yaslı inceden Akşam öyle bir kızdı Gözlerinde deli aşklar Dünya evine girdi Koştu durdu insanlar Akşam oldu aşk gitti…

Amerika / Edward Estlin Cummmings * Bilinçaltı

Komayın beni bu ellerde-gayrı durmam Bu yol kavşağında susmuş gözler senin Beni kıskıvrak saran kollar senin kolların Tutamam ellerini- yanımdasın. Rüzgar gibi bakıyorsun – saçlarım uçuşuyor Ellerimi örtüyorum yüzüme – gözlerine bakamıyorum Sen bir çiçeksin yavaşça açarsın İncecik belin salınırsın- ilk çiçeksin baharda İşte uzat…

Douglas Malloch * En İyisi

Dağ tepesinde bir çam olamazsan, Vadide bir çalı ol. Fakat oradaki en iyi küçük çalı sen olmalısın. Çalı olamazsan bir ot parçası ol, bir yola neşe ver. Bir misk çiçeği olmazsan bir saz ol. Fakat gölün içindeki en canlı saz sen olmalısın. Hepimiz kaptan olamayız,…