19 Mayıs 1919 * Bedriye Aksakal

AKSAKAL'CA
?Tarihsel kişiler, halkın beklediği şeyleri kucaklarında taşırlar. Atatürk tarihsel bir kişiydi. Halka hizmetini, halk ondan istemeden, halka getirdi. Ama biliyordu ki bu getirdiği şeyler, halkın hayrına ve yararına olan şeylerdir.?
Ş.S.Aydemir.
Tarihsel bir kişi olan Atatürk?ün Türk Ulusu yaptıklarını ve yapmak istediklerini, ilkokul sıralarında öğrenmeye başlamıştım. Öğretmenlik yıllarımda da eşsiz insanın bizlere armağan ettiği Laik Türkiye Cumhuriyetimizi ve devrimlerimizin sonsuza dek koruyacak olan nice Mustafa kemaller yetiştirdim. Öğrencilerimin yüreğine nakış işler gibi Atatürkçülük?ü işledim.
Rahmetli babacığım Cumhuriyet Çocuğuydu. İşgal acılarını ve Cumhuriyetin nasıl doğduğunu, Atatürk?ü nasıl gördüğünü, bizlere daima anlatırdı. Öğrenciliğim ve öğretmenliğim sırasında da Atatürk?le ilgili çıkan kitapların ilk baskısından alarak bana armağan ederdi.O kitapları okudukça bilimin- sanatın en önemli olgular olduğunu belleğime bende işledim. 1969 yılında Şefket Süreyya Aydemir?in üç ciltlik kitabı olan ?Tek Adam?ı babam okuduktan sonra benim de okumamı istedi. Kitabı şerbet içer gibi okumuştum. Okudukça, Atatürk?e binlerce teşekkür etmiştim.
Kitabın ilk sayfasında yazılanlarla insan uzun bir yolculuğa çıkıyor. Bu yolculuk ülkenin kaderi oldu. Yazılanlar şöyle:
?Yollar vardır, meçhulün önümüze serdiği çizgilerdir. Bu yollarda yolcu, talihin tezgahında kendi kaderini dokur.
Mustafa Kemal?in Samsun?da başlayıp Erzurum?a, Sivas?a çıkan ve sonra Ankara?ya, İzmir?e ulaşan yolculuğu da, böyle bir yolculuktu. Bu yollarda O, talihiyle boğuştu. Kaderini dokudu ve Onun kaderi, bizim kaderimiz oldu…
Mustafa Kemal?in Samsun?da başlayan, Erzurum?a, Sivas?a çıkan, Ankara?da uzunca bir duraklamadan sonra İzmir?e varan yolculuğun havasını duymak için, onun aştığı bu yolları fersah fersah aşmalıdır. Onun geçtiği dağlardan, geçitlerden geçip, Onun kaldığı evlerin, odaların, Onun girip çıktığı, Onun düşündüğü, konuştuğu yerlerin, yapıların havasını teneffüs etmelidir. Ancak bu suretledir ki biz, Onun çıktığı yolculukta onu izlemiş oluruz…?
Atam?ın geçtiği, kaldığı yerlerin havasını teneffüs etmek için, 1972- ve 1974?te adım adım Anadolu?yu dolaştım. Samsun?da Atatürk için yapılan muhteşem heykelin önünde, Karadeniz?in dalgalarına bakarken, Atatürk?ün 19 Mayıs 1919?da Bandırma vapuru ile Samsun?a gelişini düşündüm. Yine Aydemir?in yazmış oldukları gözlerimin önünde:
?… Karadeniz yolculuğu tatsız, hatta endişeli geçer. Bandırma isminde hantal, döküntü bir vapur, Mustafa Kemal?le karargah heyetini yola çıkarır. (Karargah heyetinde şu zatlar vardır: Kurmay başkanı Kurmay Albay kazım(General kazım Dirik), Kurmay Binbaşı Hüsrev(Gerede, Mebus ve büyükelçi),Arif(Albay), İzmir suikastında idam edilmiştir.) Dr. İbrahim tali(mebus), Dr. Refik(Saydam, mebus, vekil, başvekil) yaverler: Cevat Abbas(mebus) ve Muzaffer, kalem heyeti, Sivas?daki Kolordu Kumandanlığı?na atanan Albay Rafet (Paşa-Bele) vazifedeydi.
Tarihin gerçeklerini öğrenebilmek için, tarihi belgeleri mutlaka ama mutlaka irdelememiz gerekir. Yine biz tarihi yolculuğumuzu sürdürelim. Şevket Süreyya Aydemir?in ?Tek Adam?ıyla:?
?…Vapurun son sürati 7 mildir! Makinalar laçkadır. Deniz ise çok fırtınaladır. Vapurun hareketinden önce Rauf Bey, Mustafa kemal?e gizlice, yola çıkmamasını ve vapurun yolda işgal kuvvetlerine mensup bir torpido tarafından takip edileceğini, çevireleceğini haber verir. Ama Mustafa Kemal?in kaptana emri şudur:
-Derhal ve bütün süratinle denize açıl!…
16 Mayıs 1919 günü öğle sıralarında vapurun kontrolü tamamlanmıştır. Hemen yola çıkılır. Boğazın Karadeniz ağzından itibaren, köhne bandırma vapuru?nun kaderini dalgaların eline bırakır. Fakat önemli olan dalgalar değildir. Bütün gözler ufuklardadır. Nereden baskın gelecek diye. Mustafa Kemal?in kaptana ikinci emri verir:
-Sahile yakın bir rota çiz ve hep buna göre vapuru yürüt…?
Bandırma yol alırken, pusula bozuktur. Yolculukta herkesi deniz tutar, ama Mustafa kemal dimdik ayaktadır, herkes kamarasındayken O derin derin ufka bakar. Sonunda İnebolu ve Sinop?a varılır. Gece sıkıntılı geçer Şafak sökerken, Bandırma Vapur?u Samsun?a girerken, Kurtuluş Savaşımızın başlangıcı da başlamış olur.
Mustafa Kemal Samsun?a çıkışlarını, büyük nutkunda şöyle dile getirir:
?1919 senesi Mayıs?ın 19?uncu günü samsun?a çıktım…?
Bu tümce. Nutkun ilk başlangıç tümcesidir.
Atatürk?ün yeniden doğuşu 19 Mayıs 1919?da başlamış ve ulusumuzun kaderi ve Cumhuriyetimizin temeli orada atılmıştır.